Haberler

Dedesi Aliya’nın fikirleri yol göstericisi oldu

Bağımsız Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzetbegoviç’in torunu Nadja Berberovic Dizdarevic, dedesinin fikirlerinin, hayatındaki bir nevi ahlak pusulası olduğunu söyledi.

Boşnak liderin vefatının 17. yılı öncesinde AA muhabirine dedesini anlatan Dizdarevic, hayatını dedesinin eserleri ışığında anlamlandırdığını belirterek “Onun fikirleri bana köklerimi ve kişiliğimi hatırlatıyor. Onlar, hayatımdaki bir tür ahlak pusulası oldu.” dedi.

Dedesinin son derece karizmatik, onurlu ve karakterli biri olduğunu anlatan Dizdarevic, “Aliya İzetbegoviç benim gözümde sadece siyasetçi ya da lider değil. Ben onu her şeyden önce filozof bir aydın olarak görüyorum. Genç yaşından beri özgür ruhlu bir asi ve tutkulu bir okuyucuydu.” diye konuştu.

Dizdarevic, Aliya’nın eserlerinin ve hayata dair tutumunun, İslam geleneği ve aynı zamanda Avrupa köklerine dayandığının altını çizerek “Her ikisi de onun ruhunu ve fikirlerini zenginleştiriyordu. Aliya İzetbegoviç benim için özgür ruh ve düşüncenin sembolüdür.” ifadelerini kullandı.

Saraybosna’daki Aliya İzetbegoviç Müzesi’nin müdürlüğünü yapan Dizdarevic, bu yıl da Aliya’nın ölüm yıl dönümü kapsamında bir dizi program tertip ettiklerini; salgın tedbirleri kapsamında bu yıl daha düşük katılımlı bir anma etkinliği ve fotoğraf sergileri yapacaklarını anlattı.
“Dedem benim idolüm”

Dedesi Aliya’nın, kendisinin idolü olduğunu vurgulayan Dizdarevic, “Onun torunu olmaktan ve adını taşıyan müzede düzenlenen faaliyetler aracılığıyla hayatını adadığı ahlaki değerleri daha geniş kitlelere duyurabilmekten dolayı da gururluyum.” dedi.

Dizdarevic, Aliya İzetbegoviç Müzesi’ni ziyaret edeceklerin, merhum Boşnak liderin sosyal, siyasi ve entelektüel yaşamı hakkında çok daha fazla bilgi edinebileceğini sözlerine ekledi.
“Doğu ile Batı arasında denge sağlayan bir lider”

Müzede görev yapan tarihçi Admir Lisica da bugünkü jeopolitik dünya ilişkilerine bakıldığında, Aliya İzetbegoviç gibi Doğu ile Batı arasında denge sağlayan liderlerin sayısının çok az olduğunu vurguladı.

Aliya’nın diplomasideki ilk adımlarının ne bölge ne de Bosna Hersek kamuoyu tarafından yeterince bilindiğini kaydeden Lisica, Aliya’nın Bosna Hersek’in bağımsız bir ülke olmasından önce Avusturya ve İran, ardından Türkiye ve ABD’ye çok önemli ziyaretler gerçekleştirdiğini ifade etti.

Boşnak gençlerin en çok Aliya’nın savaştaki rolüyle yakından ilgilendiğini anlatan Lisica, “Yurt dışından gelen gençlerimiz burada edindikleri bilgileri yaşadıkları ülkelerde yaşıtlarıyla paylaşıyorlar. Bu, Aliya’nın fikirlerinin gelecek nesillere de aktarılmasında önemli bir husus.” dedi.
“Çok mütevazı bir liderdi”

Bosna’daki savaşta Müslüman Boşnaklarla aynı safta yer alıp bağımsız Bosna Hersek için hayatını kaybeden Sırp kökenli Cedomir Domuz’un eşi Vesna ise o dönemde tanışma imkanı bulduğu Aliya’nın son derece mütevazı bir lider olduğunu anlattı.

Eşinin Müslümanlarla birlikte ülkeyi savunma kararının ardından Cedomir’in Sırp dayısı tarafından evlerinin yıkıldığını söyleyen Vesna Domuz, “O dönem kalacak yerimiz yoktu. Görüşmeye gittiğim herkes beni saatlerce bekletirken tek bir mektupla yardım istediğim Aliya beni iki gün sonra makamında kabul etmişti.” ifadelerini kullandı.

Vesna Domuz, Aliya İzetbegoviç’in hayal ettikleri gerçekleşmiş olsaydı bugün Bosna Hersek’in durumunun çok daha iyi olabileceğini sözlerine ekledi.

Bosna Hersek’in Bosanski Samac şehrinde 8 Ağustos 1925’te doğan Aliya İzetbegoviç, 19 Ekim 2003’te Saraybosna’da vefat etti.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu