Doğal afet ya da krizler sonrası ortaya çıkan mağduriyetlere yönelik yardımlarda bulunan insani yardım kuruluşları, İnsani Yardım Atölyesi öğrencileri tarafından gözlemlenerek raporlaştırıldı.
Katılımcılar tarafından yüzlerce makale tarandı, insani yardım kuruluşlarıyla mülakatlar yapıldı, gözlem grupları oluşturuldu. Atölyeye katılan öğrenciler, insani yardıma dair edindikleri araştırmanın sonucunu AA muhabiri ile paylaştı.
Atölyede eğitim veren Uluslararası Rabia Platformu Başkanı Cihangir İşbilir, yaklaşık 7 aydır süren atölyenin ilk etabında 100 lisans ve lisansüstü öğrenciyle insani yardımla ilgili Türkçe ve İngilizce makale, analiz ve rapor taramasının yapıldığını, bu taramalar içerisinde, insani yardıma ilişkin asgari standartlardan lojistik yönetime, insani yardımla ilgili hukuki metinlerden yardım kuruluşlarının kurumsal yapısının incelenmesine, kriz ve çatışma bölgesinde görülen psikolojik problemlerden insani yardımda güvenlik üçgenine kadar farklı konuların yer aldığını söyledi.
Atölyenin birinci etabının tamamlandığını, yeni dönemin ise 15 Temmuz’da başlayacağını aktaran İşbilir, “Hedefimiz kurmuş olduğumuz Gözlem Gruplarını yeterli insan kaynağı temin ederek daha aktif hale getirmek ve küresel insani yardım izleme programını hayata geçirmek.” dedi.
“Türkiye daha fazla insani yardım yapmasına rağmen daha az biliniyor”
Atölyeye katılan öğrencilerden Zehra Gül, atölye aracılığıyla yaptıkları araştırmalar sayesinde bu alanda yapılan çalışmaları inceleme fırsatı bulduğunu belirterek şunları söyledi:
“Araştırmalarıma göre Türkiye, birçok gelişmiş ülkeden daha fazla insani yardım yapmasına rağmen daha az biliniyor. Bunun nedeni ise bu alanda akademik olarak yapılan çalışmaların yetersizliği ve medyada bilinirliğinin az olması. Bu atölye sayesinde ben de akademik olarak insani yardım alanında çalışma yapmak ve insani yardım adına ufak da olsa bir katkı sağlamak için çalışacağım.”
“İnsani yardımda literatür çalışmaları yetersiz”
Türkiye’de ve dünyada insani yardım çalışmalarının neler olduğunu detaylı bir şekilde öğrenme fırsatı bulduğunu dile getiren öğrencilerden Mihriban Beşik de “İnsani yardımda literatür çalışmalarının yetersiz olduğunu ve bu konu üzerinde daha çok çalışmalar yapılması gerektiği sonucuna vardım. Kurumların çalışmalarının ve kriz bölgelerinin detaylı şekilde gündeme çok getirilmediğini ve insanlara yeterli bilgilerin ulaştırılmadığını fark ettim.” diye konuştu.
Yaptıkları çalışmalar neticesinde yerel, bölgesel ve dünya çapında barış inşa aktörleri ve örgütleri tarafından insani kriz ve çatışma bölgelerine yönelik yapılan insani yardım hakkında bilgi edindiklerini kaydeden öğrencilerden İbrahim Cihangir, ayrıca kalkınma çalışmaları hakkında nasıl bir işleyiş çerçevesi olduğunu da öğrendiklerini dile getirdi.
Cihangir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İnsani yardım aktörleri ve insani ve insani yardım endüstrisi arasındaki ilişkilerin genel seyri, nitelikli insan kaynağının yetişmesine yönelik yapılan çalışmaların insani yardım çalışmalarına olan önemi anlaşılıyor. Bu değerlendirmeler ışığında yapılan çalışmalar hem bireysel hem de ülkemiz adına yapılan insani yardım çalışmalarının anlaşılır olmasının yanı sıra doğru yardımların yapılmasına önayak olacaktır.”
Gözlem Grupları oluşturuldu
Atölyede literatür okuması yapıldıktan sora insani yardımla ilgili Gözlem Grupları oluşturuldu. Bu gruplar Afrika Gözlem Grubu, Suriye Gözlem Grubu, Filistin Gözlem Grubu, Balkanlar Gözlem Grubu, Asya-Pasifik Gözlem Grubundan oluşurken, her grupta en az 5 kişilik ekipler yer aldı. Oluşturulan bu gruplar, insani yardıma daha çok ihtiyaç duyulan bölgeler ve krizlerin, çatışmaların yoğun yaşandığı bölgelere giden yardımları gözlemleyerek yakından takip etti. Takip sonuçları ise raporlanarak analiz edildi.
İnsani Yardım Atölyesi, 1. yıl çalışmaları kapsamında insani el yardım kitabı yazmaya başladı.
Çalışmalar arasında kurumlarla yapılan mülakatlar da yer aldı. Katılımcılardan 2 ya da 3 kişilik gruplar oluşturularak, resmi ve sivil kurumlar ziyaret edildi. Mülakatlarda insani yardımın tüm yönleri kurum yöneticileri ve başkanlarıyla sorular sorularak konuşuldu. Mülakatların sonucunda elde edilen sonuç raporlaştırılarak insani yardım el kitabı içinde yer alacak şekilde hazır hale getirildi.
İnsani Yardım Sözlüğü yazıldı
Atölye katılımcıları tarafından yapılan bir diğer çalışma ise İnsani Yardım Sözlüğü oldu. Bu sözlüğün içerisinde, acil yardım, afet yönetimi, ayni yardım, bağışçı, çatışma çözümü, çok taraflı insani yardım, gıda güvensizliği, ihtiyaç analizi, insani kriz, insani yardım etiği, mülteci, partner, sürdürülebilir kalkınma, insancıl hukuk gibi birbirinden farklı 120 kavramın açıklaması bulunuyor. Tamamlanan sözlük de İnsani Yardım El Kitabı içerisinde yer alacak.
Elazığ ve Malatya’da meydana gelen depremler, Kovid-19 ve son olarak Bingöl’de medyana gelen deprem gibi olağanüstü dönemlerde insani yardım ile ilgili envanter ve rapor çalışması yapıldı.
Koronavirüs sürecinde olumsuz etkilenen vatandaşlara yapılan insani yardım, kriz bölgeleri ve mülteci kamplarına gönderilen yardımlar da raporlaştırıldı. Mülteci kamplarına yönelik yapılan analizlerde kampların mevcut durumu, yardımların ulaştırılıp ulaştırılmadığı gibi süreçler takip edildi.
