Haberler

Türkiye’de Kovid-19 aşısı yapılan kişi sayısı 1 milyonu geçti

“Kovid-19 Aşısı Ulusal Uygulama Stratejisi” kapsamında, 14 Ocak’ta sağlık çalışanlarından başlanan aşılama çalışmalarına devam ediliyor.

Türkiye’ye 30 Aralık’ta getirilen CoronaVac aşılarının 3 milyon dozluk ilk partisinin depolanma, dağıtım ve uygulama süreçleri sorunsuz ilerledi.

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Aşı ve İlaç Deposu’nda muhafaza edilen aşılardan rastgele alınan numuneler, öncelikle Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) laboratuvarlarında analiz edildi.

Daha sonra aşılar Bakanlığa ait iklimlendirmeli, eksi 20 ila artı 20 derece arası ayarlanabilir sıcaklıkta, aşı ve ilaç taşımaya uygun 60-90 metreküp hacmindeki frigorifik araçlarla belirlenen güzergah ve rota planlaması dahilinde 81 ile ulaştırıldı.

Tamamı canlı takip edilebilen araçların sıcaklığı, konumu ve içindeki ürünlerin tüm ayrıntıları nakil sırasında dakika dakika izlendi.

İllere ulaştırılmasının ardından soğuk hava depolarında koruma altına alınan aşılar, bölge ihtiyaçlarına uygun 1, 5, 8 ve 13 metreküp hacimlerindeki frigorifik araçlarla şehirlerin tüm noktalarına dağıtıldı.

Güçlü sağlık alt yapısı aşılamanın hızla yapılmasını sağladı

Ülke genelinde son yıllarda yapılan sağlık yatırımlarıyla tesis ve personel sayısının artırılması, Kovid-19’la mücadelede ve aşılama sürecinde büyük katkı sağladı.

Ayrıca, her türlü sağlık ihtiyacına cevap verebilen, günde on binlerce kişiye hizmet sunma kapasitesine sahip şehir hastaneleri ile olası krizlerle baş etme gücü artırıldı.

Türkiye’nin aşılama konusundaki tecrübesi, güçlü ve yaygın sağlık alt yapısı sayesinde, ülke genelinde aşılamaya başlanmasının üzerinden bir hafta geçmeden 1 milyondan fazla kişiye CoronaVac aşısı uygulandı.

Türkiye soğuk zincir alt yapısıyla dikkati çekiyor

Türkiye’de bir aşının etkinliğini üretiminden kişiye uygulanana kadar koruyan ve ihtiyacı olanlara yeterli miktarda etkin aşının ulaşmasını sağlayan güçlü soğuk zincir alt yapısı bulunuyor.

Aşı saklanan tüm depolarda yedek sistemler, jeneratörler her an çalışabilir durumda tutuluyor. Her deponun sıcaklığı birden fazla yöntemle takip ediliyor.

Kademeli olarak, 2014 Ekim ayından itibaren devreye sokulan Aşı Takip Sistemi (ATS) kapsamında karekod bilgisiyle her doz aşı, ana depodan uygulanıncaya kadar takip ediliyor, uygulanan ve uygulayan kişi bilgileri eşleştiriliyor. Karekod okutularak aşının miadı kontrol ediliyor, soğuk zincire uygunluğu teyit ediliyor.

Sistem sayesinde her bir doz aşıya kimlik verilmesi ve depodan kullanıcıya kadarki sürecin takip edilmesi, sahte aşının dolaşıma girmesi de engelleniyor.

Bu sistem, dünyada aşıların güvenliği ve yönetimi konusunda geliştirilen ilk ve hala tek tümleşik sistem olarak öne çıkıyor. Tamamen yerli imkanlarla geliştirilen sistemin fikri mülkiyet hakları Sağlık Bakanlığında bulunuyor.

“Türkiye’nin aşılamada başarılı olması beklenen bir durumdur”

Gazi Üniversitesi Dekanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin aşı konusundaki geniş deneyimiyle sağlık çalışanlarının hızla aşılandığını vurguladı. İlhan, “Öncelik sırasında yer alan 85 yaş üzeri bireyler ile huzurevi-bakımevinde kalan vatandaşların aşılanmasına başlandı. Ardından 80-84 yaş, sonra da sırasıyla 75-79 yaş gibi daha genç yaş grubuna doğru aşılama devam edecek.” dedi.

İlhan, Türkiye’de çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığı olan çocuk felcine karşı yapılan aşılama ile son çocuk felci vakasının Kasım 1998’de görüldüğü bilgisini paylaşarak, şu değerlendirmede bulundu:

“Yine kızamık hastalığında 2000’lerin başında 30 bin dolayında iken bugün iki haneli sayılara gelmiştir. Türkiye’de aşılama ile anne ve yenidoğan tetanosunun elimine edildiği yine 24 Nisan 2009 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından duyurulmuştur.

2004 yılından bu yana sadece 2011 yılında tek difteri ve ölüm vakamız olup bunun dışında vaka görülmemiştir. Etkin ve kapsayıcılığı yüksek aşılama çalışmalarımız sayesinde aşı ile önlenebilir hastalıklardan hepatit A-B, boğmaca, invaziv bakteriyel hastalıklardan pnömokok ve Hib’e bağlı gelişen menenjit, sepsis ve bakteriyemi, su çiçeği, kabakulak ve kızamıkçık vaka görülme sıklıkları oldukça azalmıştır. En son 16 Aralık 2020’de kızamıkçık hastalığının aşılama ile Türkiye’de yok edildiği DSÖ tarafından duyurulmuştur.”

Tüm toplumu kapsayan, Edirne’den Kars’a, şehirden kırsal bölgelere kadar yaygın birinci basamak sağlık sistemi ile aşılama çalışmaları yapıldığını dile getiren İlhan, “Türkiye’nin aşılamada başarılı olması beklenen bir durumdur. Daha geç başlanmasına rağmen en çok ve en yaygın aşı yapan ilk 10 ülke içine 1 hafta içerisinde girmesi de bunun göstergelerinden biridir.” ifadelerini kullandı.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu