2050’ye kadar dünya nüfusunun yüzde 20’sini 65 yaş üstü bireyler oluşturacak
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Geriatri Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Serap Duru, 18–24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası kapsamında yaptığı yazılı açıklamada, dünyadaki demografik yaşlanma sürecinin dikkat ve özenle ele alınması gerektiğini belirtti.
Sağlık alanındaki gelişmelerin, hastaların tedavi seçeneklerine erişim, kullanım düzeyleri ve eğitim seviyelerinin yükselmesi, doğurganlık hızındaki düşüş, bilinçli beslenme gibi etkenlere bağlı olarak yaşlı nüfusun tüm dünyada arttığına işaret eden Duru, “Güncel bilgiler ışığında 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 20’sini 65 yaş üstü bireylerin oluşturacağı, genç ve yaşlı nüfusun eşitleneceği tahmin ediliyor. Bu noktada sağlıklı yaşlanmak ve yaşlı nüfusu aktif bir şekilde hayatın içerisinde tutmak giderek daha fazla önem kazanıyor.” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Duru, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de daha uzun ömürlü bir topluma doğru evrildiğini aktararak, şunları kaydetti:
“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, toplam yaklaşık 82,4 milyon olan nüfus içinde 7,2 milyon civarında yaşlı nüfus (65 ve daha yukarı yaş) bulunuyor. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2013 yılında yüzde 7,7 iken, 2018 yılında da yüzde 8,8’e yükselmiş durumda. Doğuşta beklenen yaşam süresinde Türkiye ortalaması 78 yıl iken, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda da 80,7 yıla yükseldi.”
Koronavirüsten en çok etkilenen kesim yaşlılar
Duru, “Tüm dünyayı etkisi altına alan ve pandemiye yol açan yeni tip koronavirüs enfeksiyonu maalesef en çok yaşlı nüfusu etkiliyor. İleri yaşta bulunan ve kronik hastalığı olan yaşlılarımızın risk grubunu oluşturduğu ve hastalığın daha ağır seyretme olasılığının olduğu unutmamalıyız. Bu nedenle yaşlılarımızın bugünlerde Sağlık Bakanlığımızın önerilerine uymalarını, hijyenlerine dikkat etmelerini, mümkün olduğu kadar evlerinde kalmalarını, sağlıklı besin ürünleri tüketmelerini tavsiye etmekteyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Hekimlerin 65 yaş ve üzeri bireylerin öncelikle sağlığını koruyarak hastalıkların önlenmesi ve toplumdan soyutlanmadan yaşamlarını sürdürmelerini hedeflediklerini vurgulayan Duru, şu bilgileri verdi:
“Çok yönlü değerlendirmelere dayalı hastalık tanı ve tedavi prensiplerini içeren programlar ile yaşlının bağımsız olarak yaşamını sürdürmesine ve yaşam kalitesini yükselterek daha sağlıklı yaşamasına yardımcı olmak amacındayız. Bu doğrultuda sadece hastaların değil sağlıklı yaşlanmak isteyenlerin de hekimlerine, geriatri kliniklerine başvurması tavsiye ediyoruz. Yaşlılığın yaşamın bir süreci olmakla birlikte, ortaya çıkabilecek önemli sağlık sorunlarının yaşanma ihtimali ve fonksiyon kayıpları da göz önünde bulundurulmalıdır. Artan yaşlı nüfusun solunum sistemi ve diğer sistem hastalıklarına cevap verebilecek yeni hizmet modellerinin geliştirilmesi, yaşlı bireyin yakınlarının geriatrik hasta ile yaşama konusunda eğitilmesi, bilinçlendirilmesi, danışmanlık ve destek hizmetleri artırılmasına ihtiyaç var. Geriatri ile ilgili farkındalığın artırılması, toplumu eğitici programlar düzenlenmesi ve gelecek yıllar için önlemler alınması şart. Sağlık Bakanlığımızın bu konuda evde bakım gibi çok güzel hizmetleri mevcut.”