İlçede eşiyle yaşayan 8 çocuk 33 torun sahibi Helvacıoğlu, çocuk yaşta gönül verdiği dede mesleği arıcılığı yaparken 1970 yılında Adana’nın Kozan ilçesinde 1966 model pikap satın aldı.
Helvacıoğlu, 2000 yılında emekli olup aracını sık kullanmayınca zarar görmesinden endişelendiği için 2010’da vinçle evinin garajının üstüne çıkararak burada sergilemeye başladı.
Yaşı ilerlediği için artık merdivenle garajın üstüne çıkamayan Helvacıoğlu, yoldan geçenlerin dönüp bir daha baktığı aracının bakımını torunları ve torunlarının çocuklarına yaptırıyor.
Helvacıoğlu, 10 yaşından itibaren babası ile dede mesleği arıcılığa başladığını, 1953 yılında da Ankara’da arıcılık kursuna gittiğini anlattı.
Marmaris, Bodrum, Kuşadası, Kozan, Harran Ovası başta olmak üzere arılarıyla Türkiye’nin birçok yerini gezdiğini belirten Helvacıoğlu şunları söyledi: “Adana Kozan’a çok gittiğimden arıya kışın orada bakıyordum. Güzün de Muğla Marmaris, Bodrum, Kuşadası, oralarda geziyordum. Şanlıurfa’da Harran Ovası’na giderdim. Adana’da bu aracı gördüm, aldım. Ömrüm bu vasıta ile geçti. Gaz yakardı, dağ taş gezerdim. Son zamanlarda ekip olarak hafta sonu oldu mu pikniklere giderdik, onları dağlara, arılara götürürdüm. Böylelikle hayatım geldi geçti.”
1970’te aldığı ve 30 yıl boyunca kullandığı aracının artık çalışmadığını belirten Helvacıoğlu, pikabını koruma amaçlı garajın üstüne yerleştirdiğini belirtti.
“Emektar” dediği pikabını torunlarına emanet ettiğini vurgulayan Helvacıoğlu, “Çoluk çocuk çiziyor, eğleniyorlar, zamanla yakarlar diye korktum. Garajın üstüne koydum. Onun kıymetini ben bilirim. Ekmeğini yedim. Senelerce Toros Dağları’nı gezdim. ‘Hatıra, benim emektarım, ben ölüp giderim, baktıkça hatırlarsınız, benden size yadigar.’ diye çocuklara vasiyette bulundum.” diye konuştu.
Merdivenden çıkamadığı için aracına artık uzaktan baktığını ifade eden Helvacıoğlu, torunlarının ilgisinden memnun olduğunu, gözünün arkada kalmayacağını sözlerine ekledi.
