Bize benzeyen bir meyve “Hurma”
Dişisi var, erkeği var… İnsan eli değmeden döllenmiyor… Her derde deva… Yaratılışı, yetiştirilmesi, faydaları ve yaşadığı yerlerle mucizevî meyve hurmanın bilinmeyen yönleri. Her ramazanda sofralarımızı şenlendiren, damaklarımızda enfes, ruhumuzda manevî bir tat bırakan hurmanın nasıl yaratıldığını biliyor muydunuz? Ya da hangi dertlere deva olduğunu. Peki neden iftarı hurma ile açıyoruz? Bunun gibi daha birçok sorunun cevabını işte bu dosyada okuyacaksınız …
Hurma, sıcak iklimlerde yetişen bir meyve. Sekiz bin seneden beri yeryüzünde arz-ı endam ediyor. Yetişmesi için iki önemli unsur lazım. Biri su, diğeri güneş. İkisinden biri yeterli derecede olmazsa yetişmiyor. Bundan dolayı hurmanın meyve vermesi sadedinde şöyle bir söz söylenir: ‘Kökü sudan, tepesi güneşten ayrılmamalı.’ Hurma ağacının gövdesi geniş, silindirimsi ve uzundur. Bu iri yapı, sıcak bir ortamda hayatını devam ettirebilmek için devamlı su istemektedir.
Hurmada insan bünyesi için gerekli olan her şey var. Yağ, protein, vitamin, mineraller vs… Bu yüzden bir insan yalnızca hurma yiyerek hayatını devam ettirebilir. Başka hiçbir meyveye bahşedilmeyen bir özellik bu. Hurma ile ilgili bu bilgileri 25 yıldır Mekke ve Medine’de yaşayan araştırmacı Mehmet Altan’dan öğreniyoruz. Altan, uzun yıllar hurma konusunda araştırmalar yaptı. Yakında bu araştırmaları bir kitap haline getirmeyi düşünüyor.
Altan’ı dinliyoruz: “Peygamber Efendimiz (sas) zamanında insanlar bazen uzun süre yiyecek bir şey bulamazdı. Sadece hurma yer ve su içerlerdi. Ama hasta olmazlardı. Sahabeler Hz. Aişe validemize soruyor: ‘Evinizde ne yer ne içerdiniz?’ Hz. Aişe de ‘Evimizde bazen iki üç ay geçerdi de ateş yanmazdı. Biz de hurma ve su ile yaşardık.’ diye cevap veriyor.” Altan, Peygamberimizin (sas) “Evinde hurma olmayanlar açtır.” sözünü de hatırlatıyor.
Araplar için hurma önem arz eden bir meyve. Şairler, şiirlerine konu etmiş, kendilerine ilham kaynağı saymış, onu en güzel şekilde vasfetmek için yarışmış, hakkında şarkılar söylemişler. Günümüzde de Araplar hurmaya eskiden olduğu kadar önem veriyor. Bundan dolayı her yılın 15 Eylül’ünü ‘hurma günü’ olarak kutluyorlar. O gün hurma ile ilgili açık oturumlar, brifingler, ziraatının yalgınlaştırılması konusunda teşvik ve incelikler ele alınıyor.
Biz, bizi ilgilendiren konuya dönelim. Mehmet Altan’ın anlattıkları doğrultusunda önce hurma ağacından bahsedelim. Çok nazlı, bakımı kolay olmayan bir ağaç. Çok itina istiyor, hassas ve duygusal. Nimetullah Cezâiri, ‘Envarun Numâniye’ adlı kitabında hurmanın nasıl yaratıldığını şöyle anlatıyor:
“Allah (cc) meleklere, Adem’i (as) yaratacağı zaman Adem’in toprağını bir eleğe koymalarını emretti. Koydular ve elediler. Saf ve ince olanından Adem yaratıldı. Elekte geriye kalan kısımdan da hurma yaratıldı.” Hurma ağacı, özellikleri açısından insana benzerliği ile dikkat çekiyor.
Döllenme konusundaki benzerlik hayret uyandıracak nitelikte. Başta da söylediğimiz gibi hurma ağacının hem dişisi hem de erkeği var. Ağacın meyve verebilmesi için insan eliyle döllenme yapılması gerekiyor. Erkek hurma ağacından alınan erkeklik polenleri, dişi ağacın gerekli noktasına belli miktarda konularak döllenme sağlanıyor.
Hurma ağacının parça ve bölümleri de diğer ağaçlara benzemiyor. Peki hurmanın ne gibi faydaları var. İsterseniz en ‘baş’tan başlayalım. Beynimizin fosfora ihtiyacı var. Bu da hurmada bol miktarda bulunuyor. Hurmanın en etkili olduğu diğer bir saha sinir sistemimiz. İçinde B1-B2 vitaminleri bulunduğundan müthiş dinlendirici özelliği var.
Hurma gözler için bulunmaz bir nimet. Gözleri kuvvetlendirip parlatıyor. İçinde A vitamini barındırdığından hurma yiyenlerde gece körlüğü oluşma ihtimali çok düşük. Meselâ, İkinci Dünya Savaşı sırasında gece hücumu yapacak Amerikan hava kuvvetlerindeki pilotlara hedeflerini daha net görebilmeleri için hurma yedirilmiş. Hurma aynı zamanda göz sinirlerini kuvvetlendiriyor. Ancak gözlerinde ciddi rahatsızlık olanların az yemesi gerekiyor.
Hurma; kulak uğultusu, duyma zafiyeti gibi rahatsızlıklara, öksürüğe, damar sertliğine de faydalı. Ayrıca kanı temizleme ve tansiyon düşürme özelliği bulunuyor. Yapılan araştırmalarda hurmanın kolesterolü düşüren özelliğine de rastlanmış. Bunun yanında bel ağrılarına iyi geldiği, böbrekleri yıkadığı, mesane ve böbrek iltihabına şifa verdiği bilimsel olarak kanıtlanmış.
Hurma suyunun böbrek taşlarını yok ettiği de eldeki verilerden. Böbrek taşlarını yok etmek için şu formül öneriliyor: “6-7 hurmayı parçalayarak bir bardak suya koyun. Birkaç saat süzülmesini bekleyin. Elde edilen suyu ısıtarak günde iki kez için. Bu yöntemi 15 gün aralıksız devam ettirin.” Hurma, çam fıstığı ile yendiğinde karaciğeri temizleyip kuvvetlendiriyor.
Aynı zamanda safra taşını yok ediyor. İshal veya kusma hadiselerinde vücut fazla miktarda su, tuz, potasyum, sodyum ve glikoz kaybeder. Hurmada bu unsurlardan bol miktarda bulunuyor. Böyle durumlarda hurma suyu hazırlanır ve kâfi miktar alınırsa kaybedilen mineraller telafi edilmiş olur. Hurmayı sürekli yemek basuru engelliyor, kansere yakalanma riskini önemli derecede azaltıyor. Zaten hurmanın çokça kullanıldığı Arabistan’da kanser vakasına pek rastlanmıyor. Tereyağı ile kavrulup vücuttaki şiş bölgelere sürüldüğünde şifa veriyor. Şişmanlamak isteyenler ise hurma ile birlikte acur yerse kilo almaya başlıyor.
YA HURMANIN ÇEKİRDEĞİ?
Hurmanın meyvesi gibi çekirdeğinin de bir çok faydası tespit edilmiş durumda. Meselâ hurma çekirdeğinden sabun üretiliyor. Bu sabun mantar tedavisinde ve mikrop kırıcı olarak kullanılıyor. Hayvan yemi yapılıyor. Araştırmalara göre, yediği yemde öğütülmüş hurma çekirdeği bulunan tavuklar daha sağlıklı gelişiyor.
Hurma çekirdeğinden hamileliği önleyici ilaçlar da üretiliyor. Kahire Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde bu konudaki araştırma ve inceleme çalışmaları devam ediyor. Prostat tedavisinde kullanılabileceği de ortaya çıkarıldı. Yakılarak sürme gibi göze çekildiğinde, kirpikleri uzatıyor, göz çapaklarına iyi geliyor.
Görüldüğü gibi, hurma baştan aşağı fayda içeren mucizevî bir meyve. Ramazanla beraber sofralarımızı süslediği gibi daha sonra da hurmayı sofralarımızdan eksik etmememiz gerekiyor.
KUR’ÂN-I KERİM’DE HURMA
Hurma ağacı Kur’an-ı Kerim’de de zikrediliyor. Kuran’daki bir çok surede hurma ağacı misal olarak kullanılmış ve onunla insanlar uyarılmış. Hurmanın geçtiği sureler şöyle: Bakara (266), En’am (99. 141), Ra’d (4), Nahl (11), Nahl (67), İsra (91), Kehf (32), Meryem (23-25), Taha (71), Mü’minun (19), Şuara (148), Yasin (34), Kaf (10), Kamer (20), Rahman (11), Rahman (67), Hakka (7), Abese (29). HADİSLERDE HURMA Hurmayla ilgili Efendimizden (sas) şeref sûdur olmuş bir çok hadis-i şerifi var. Bundan dolayı hurma insanlar arasında hürmetle anılıyor.
Efendimiz (sas) hurma ile süte ‘iki en güzel şey’ manasında ‘atyabân’ derdi. Hurmanın doyuruculuk ve kifayet ediciliğini açıklamak için Hz. Aişe’ye, “Ya Aişe evinde hurma olmayanlar açtır”. buyurmuştur. Yine Kâinatın Efendisi (sas) kolaylığı, basitliği, herkese uygunluğu cihetiyle çoğu defa hurmayı anlatacağı bir konu için örnek verirdi. Mesela bir keresinde “Cehennemden kendinizi sadaka vererek koruyun bu sadaka yarım hurma bile olsa…” diye buyurmuştur.
Efendimiz (sas) ümmetine zehir ve sihire karşı da hurma yemelerini tavsiye etmiştir: “Kim sabah aç karına yedi tane acve hurması yerse o gün ona ne sihir, ne zehir tesir eder.” Yine başka bir hadiste, “Aç karına hurma yiyiniz, zira aç karına yenen hurma içinizdeki asalakları öldürür.” buyurmuşlardır.
Peygamberimiz (sas) ashabına iftarı da hurma ile açmalarını tavsiye etmiştir: “İftarınızı hurma ile ediniz, eğer hurma bulamazsanız o zaman su ile iftar ediniz”. Efendimiz (sas) aynı zamanda hurmayı Müslüman insana benzetmiştir. Bir gün ashabına, “Ağaçlardan bir ağaç aynen Müslüman insana benzer. Yaprağı düşmez. Söyler misiniz bana hangi ağaçtır o?” diye sorar. Orada bulunanlar çöl ağaçlarının isimlerini sayar. Az sonra Efendimiz (sas) gerçeği söyler: “O ağaç hurmadır.”
Hurmanın bir çok çeşidi var. Efendimizin (sav) en çok sevdiği hurma çeşidi ‘acve’ idi. Bir hadislerinde “Acve cennettendir ve onda zehire karşı şifa vardır.” buyurmuşlardır.
HAMİLELER İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Yapılan araştırmalar hurmanın hamile kadınlara da bir çok fayda sağladığını ortaya koyuyor. Zaten Allah (cc) mucizevî olarak yarattığı Hz.İsa’nın (as) annesi Hz. Meryem’e (as) hamileliğinde hurma yemesini emir buyuruyor. Efendimiz’de (sas) bu durumu bir hadislerinde bakın nasıl anlatıyor: “Kadınlarınıza nifasta iken hurma yedirin. Nifasta hurma yiyen kadının çocuğu halim olur.
Zira Meryem İsa’yı doğurduğunda yiyeceği hurma idi. Eğer (onun için) hurmadan daha hayırlı bir şey olsaydı Allah (cc) onu yemesini emrederdi.” Hurmanın hamilelikte ve doğum esnasındaki bazı faydaları şöyle sıralanıyor:
• Yüksek oranda glikoz ve nişasta ihtiva etmekte ve bu da hamile kadına güç vermektedir. • Taze hurmada rahim adalelerini kuvvetlendiren ve doğumu kolaylaştıran bir madde vardır. • Hurmada magnezyum, potasyum gibi sinir sistemini rahatlatan ve yorgunluğu gideren aynı zamanda doğumdan sonra kasları dinlendiren elementler vardır. • Stresi giderici, acı ve sancıyı hafifletici uyku ve rahatlamayı temin edici maddeler içerir.
• Bol miktarda kalsiyum içerir. Bu da doğum sonrası kanamayı durdurmaya yarayan önemli bir maddedir. • Hurmada bulunan vitaminler doğum esnasında kaybolan enerjiyi yeniden toparlamada önemli rol oynar. • Doğum sonrası annede sütün bol gelmesini sağlayan potasyum gibi bazı maddeler vardır.