‘Ürdün’de Kadim Türk Varlığı ve Akraba Topluluklar’ Raporu
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Ortadoğu Araştırmaları Merkezi işbirliğinde hazırlanan “Ürdün’de Kadim Türk Varlığı ve Akraba Topluluklar” başlıklı rapor, Ankara’da düzenlenen toplantıyla tanıtıldı.
YTB Konferans Salonu’ndaki toplantıda, Ürdün’de yapılan saha çalışması kapsamında hazırlanan raporun sunumu yapıldı. Raporda, ülkede Türk ve Türkmen nüfusunun yaşadığı bölgeler, demografik dağılımları, eğitim durumları, siyasi örgütlenmeleri ve sosyokültürel yapılarına dair bilgiler verildi.
YTB Başkanı Abdullah Eren, programın açılışında yaptığı konuşmada, çalışmaları hakkında bilgi vererek, “Büyük bir medeniyet bakiyesi üzerinde yaşamanın sorumluluğunu taşıyoruz. Yaptığımız çalışmalarla da bu sorumluluğun gereğini yerine getirmenin gayretindeyiz.” dedi.
Gönül coğrafyası kavramının Türkiye’nin dış politikasının merkezinde olduğuna işaret eden Eren, Orta Doğu bölgesindeki soydaş ve akraba topluluklarla ilgili çalışmalara dikkati çekti.
Bölgedeki Türk varlığının korunması gerektiğine değinen Eren, gelecekte ORSAM ile Irak Türkmenleri ve Filistin Türkmenleri ile ilgili çalışmaların da yapılacağını söyledi.
ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal ise geçmişte bölgedeki soydaş ve akraba topluluklarla bağların yeterince iyi kurulamadığını belirterek, kurum olarak bölgeyi akademik açıdan anlamaya ve bölgeyle bağları güçlendirmeye çalıştıklarını belirtti.
Bölgenin Türkiye için yabancı bir coğrafya olmadığına değinen Uysal, “Ürdün’de yapılan çalışmanın yakın bağları keşfetmeye hizmet edeceğine inanıyorum.” dedi.
“Ürdün’de kraliyet ailesinden 5 kişi Türkçe öğreniyor”
Raporun sunumunu yapan ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü Bilgay Duman ise çalışmanın akademik açıdan ilk çalışma olması nedeniyle çok önemli olduğunu söyledi.
Duman, raporda Ürdün’deki Türk varlığını detaylı incelediklerini ve bunun yanı sıra ülkedeki akraba topluluklarının varlığı ve birbirleri arasındaki etkileşimleri ele aldıklarını kaydetti.
Ülkedeki Türk varlığının 1860’ta başladığını belirten Duman, Hicaz Demiryolu yapımı sırasında ciddi bir göç yaşandığını hatırlattı.
Duman, Ürdün’deki Türklerin daha çok sosyal ve kültürel çalışmalarla ayakta kaldığını belirterek, Türk toplumunun eğitim seviyesinin ülkedeki genel eğitim seviyesinin üzerinde olduğunu vurguladı.