Folk müziği sanatçısı Dylan Ware, “Türkiye’de kendimi evimde gibi hissediyorum”
Gitarı ve sırt çantasıyla ülkesi Yeni Zelanda’dan yola çıkan bazı Avrupa ülkelerinde bir süre yaşadıktan sonra yolu Türkiye’ye düşen folk müziği sanatçısı Dylan Ware, 17 yıldır İstanbul’da yaşıyor.
Folk müziği sanatçısı Dylan Ware, Yeni Zelanda’da doğup büyüdü. Ülkesinde felsefe bölümünü bitirdikten sonra sırt çantasını ve gitarını yanına alan Ware, bazı Avrupa ülkelerinde bir süre yaşadıktan sonra İstanbul’a geldi. 2002 yılından beri Türkiye’de yaşayan Ware, Türk insanının misafirperverliği ve sıcaklığı sayesinde burada yaşamaktan büyük keyif alıyor.
Ware, Yeni Zelanda’da doğup büyüdüğünü, çocukluğunda zamanının çoğunu ormanda avlanma, yeni mağaraları keşfetmekle geçirdiğini anlattı.
Üniversitede felsefe eğitimini tamamladıktan sonra ‘Şimdi ne yapacağım’ sorusunu kendisine sormaya başladığını dile getiren Ware, çantasını ve gitarını alıp uzun bir yolculuğa çıktığını söyledi.
Almanya, Romanya, Bulgaristan’da bir süre yaşadıktan sonra 2002’de kendisini Türkiye’de bulduğunu aktaran Ware, “Türkiye’de çok güzel zamanlar geçirdim. Türkiye 17 yıl öncesinden kesinlikle çok farklı. Birçok şehir gezdim. İzmir, Bursa, Antalya… Sonra Olimpos’ta iş buldum, ziyaretçilere gitar çalıp şarkı söylüyordum. Her şey ücretsizdi. 3 yıl burada çalışmaya devam ettim.” dedi.
“Bir kış günü İstanbul’a aşık oldum” diyen Ware, “Üç yıl Antalya’da kaldıktan sonra İstanbul’a geri döndüm. Soğuk bir kış günüydü. Bütün gün kar yağmıştı. Çok romantikti. Bir kış günü İstanbul’a aşık oldum. Buraya yerleşmem gerektiğini anlamıştım. Sabah ezanını duyduğum zaman evimden çok uzak olduğumu anlıyorum ve bu iyi bir şey diyorum.” ifadelerini kullandı.
Dylan Ware, ‘Dark Wind Songs'(2004), ‘Wolfsongbird’ (2012) ve ‘The Infnity Chamber’ (2016) adında 3 albümü bulunduğunu anlattı.
İstanbul’un sosyalleşme için iyi bir şehir olduğunu vurgulayan Ware, “Yeni Zelanda’da her şey çok statik ve kurallara bağlı. Bu şehir çok büyük ve kalabalık. Kaos gibi görünen bu şey aslında çok işlevsel bir kaos ve ben bunu çok seviyorum.” dedi.
“Türkiye’de kendimi evimde gibi hissediyorum”
Ware, İstanbul’da bir hayat kurmaya karar verdikten sonra bir kedi sahiplendiğini dile getirerek, şöyle konuştu: “Bir yandan kedimi bir yandan da evin balkonunda ve terasındaki bahçemi büyütmeye başladım. Hala buradayım. Aslında, Türkiye’de kendimi evimde gibi hissediyorum. Yeni Zelanda’dan da insanlar arkadaş canlısı. Burada sanırım aynısını gördüm. Türkiye’de yabancılara karşı hoşgörü var. Yeni gelen yabancılara karşı bir hoşnutsuzluk olduğunu duyuyorum, görüyorum ama ben hiçbir zaman böyle bir şeyle karşılaşmadım.
Türkler, yabancıları çok iyi karşılıyorlar ve ilgileniyorlar. Bunu hakikaten çok takdir ediyorum ve bence bu çok güzel bir şey. Türkiye’de insanlarla kolayca tanışabiliyorum. En güzel dostluklarımı burada kurdum. Türkiye de Yeni Zelanda gibi coğrafi bölgelere ayrılıyor. Birçok şehre gittim. Bu benzerlik de beni kendimi evimde hissettirdi. Dolayısıyla uzun yıllarımı bu şehirde geçirdim.”
“En çok künefeyi seviyorum”
Ware, 17 yıl içinde Türkiye’nin, özellikle İstanbul’un çok değiştiğini ama tüm bu değişimler yaşanırken ilk geldiği zamanki gibi hiçbir sorunla karşılaşmadan yaşamına devam ettiğini aktardı.
“İstanbul’dan sıkılsaydım büyük olasılıkla başımı alır yine yollara düşerdim.” diyen Ware, burada mutlu olduğunu anlattı.
Ware, “Kurtuluş’ta otuyorum. Evden sokağa çıktığım andan itibaren cadde boyunca, komşularıma selam veriyorum. Bu sokaktaki herkesi tanıyorum. Bakkal dahil herkes de beni tanıyor ve selam veriyor. Burası benim sokağım, evim, ülkem. Burada yaşamaktan keyif alıyorum, İstanbul’un kalabalıklığından zevk bile alıyorum, sıkılmıyorum.” ifadelerini kullandı.
En çok künefeyi sevdiğini söyleyen Ware, “Diğer favori yemeğim yaprak sarması. Evde yemek yapmayı da seviyorum. Uluslararası bir mutfağım var diyebilirim. Müzik grubum var, şarkı söylüyorum, yazıyorum. Arada Taksim’de, Kadıköy’de bazı mekanlarda çalıyoruz. Şimdilik başka bir ülkeye gitme planları yapmıyorum çünkü burada gayet mutluyum.” dedi.