F-16 lakaplı milli sporcu Mihrican, debisi yüksek nehirlerin ustası
Raftingde milli takım formasıyla Türkiye’yi temsil eden “F-16” lakaplı Mihrican Armağan, 76 kilogram ağırlığındaki botla nehirde yaptığı aktivitelerle turistlerin ilgisini çekiyor.
Antalya’nın Manavgat ilçesi Beşkonak Mahallesi’nde yaşayan ve rafting restoran işletmesinde ailesine destek olmak amacıyla 13 yaşındayken bu spora başlayan Armağan, burada turistlere rafting yaptırmaya başladı.
Bölgede yapılan Türkiye Şampiyonası sırasında kabiliyetiyle antrenörlerin dikkatini çekince İstanbul’daki bir takıma alınan Armağan, başarılı olunca milli takım kadrosuna girmeyi başardı.
Takım halinde Avrupa üçüncülüğü elde eden 22 yaşındaki Armağan, Türkiye’de de çok sayıda şampiyonluğa imza attı. Yarışmalarda büyük bir ustalıkla mücadele eden Armağan, sporcu yetiştirmenin yanı sıra Dokuz Eylül Üniversitesinde eğitim hayatını sürdürüyor.
Büyük beğeni topluyor
Debisi yüksek nehirlerde yapılan raftingde uzmanlaşan Mihrican Armağan, 76 kilogramlık “raftı” denilen botla nehirde yaptığı figürlerle yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekiyor.
Botu devirmeden kürekle yönlendirerek kayalar ve engeller arasından geçen Armağan, kürekle mümkün olmayan alanlarda ise iple botu yönlendiriyor. Botun ipini ağzında tutarak dik kayalara tırmanan, kayalıklara tutunarak botu iten, suya düşen turistleri kurtaran milli sporcu, güçlü, hızlı oluşundan dolayı da bölge halkı ve sporcular arasında “F-16 Mihrican” olarak nitelendiriliyor.
Kendinden ağır botla nehirde akıntılara karşı adeta dans eden Armağan, sergilediği yetenekleriyle de büyük beğeni topluyor.
“Raftingle hayatım değişti”
Raftingle değişen hayatını AA muhabirine anlatan Mihrican Armağan, amatörce başladığı ve kısa sürede önemli başarılara imza attığı bu sporun kendisine büyük kazanımlar sağladığını söyledi.
İstanbul’dan gelen antrenörlerin desteğiyle profesyonelliğe adım attığını aktaran Armağan, “İlk kez Giresun’da yarıştım. Çok heyecanlıydım. Takım halinde güzel bir performans ortaya koyduk. Yaklaşık 5 yıldır profesyonel olarak devam ediyorum. Gürcistan’da yapılan yarışta Avrupa üçüncüsü olduk. Türkiye’de yapılan yarışlarda da 3 şampiyonluk, çok sayıda da ikincilik, üçüncülüklerimiz var.” dedi.
Raftingin zor bir spor olduğuna değinen Armağan, şöyle konuştu: “Bütün bölgesel kasları çalıştırıyor. Aynı zamanda hem güçlü olmak zorundasınız hem de aklınızı kullanmanız gerekiyor. Nehirde ilerlerken kapılardan da geçiyoruz, bir kapıdan çıkarken diğerinin planını yapmak zorundasınız. Her şeyi bünyesinde barındıran bir spor, çeviklik, kondisyon, hız, mantık… Bu sporda önemli olan kürek çekmek değil, tekniği oturtabilmek. Raftingle hayatım değişti. Tekniğin olmadığı sürece ilerleyemiyorsunuz. Kondisyon ve teknik çok önemli. Dünya kupasında bir kez daha yarışmak istiyorum.”
Sporcu yetiştirmeye devam edeceğini anlatan Armağan, rafting sporunun daha geniş kitlelere yayılmasını istediğini bildirdi.
Dünyanın her yerinden insanla tanışma fırsatı bulduğunu aktaran Armağan, rafting sayesinde Almanca, Rusça konuşmayı öğrendiğini kaydetti.