Alman vekiller ‘Türkiye turizmi hem Almanlar hem de Türk kökenliler için yararlı olacak’
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Nils Schmid ve Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ile Hristiyan Sosyal Birlik Partisinin Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Jürgen Hardt ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti Berlin temsilciliğince düzenlenen “Türkiye Almanya ve Türkiye-AB ilişkileri” konulu toplantıda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Almanya’nın Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığı döneminde AB-Türkiye arasında ilişkilerin geliştirilmesini umduğunu belirten SPD Milletvekili Schmid, Kovid-19 ile mücadelede başarı sağlanmasıyla gelecek günlerde Almanya’nın seyahat uyarının da kaldırılması beklentisini paylaştı.
Schmid, “Umuyorum bu yaz Türkiye’ye seyahat edebileceğim. Belki önümüzdeki bir iki hafta içerisinde seyahat uyarısında bazı değişiklikler görebileceğiz ve ben de valizimi hazırlayıp gidebileceğim.” dedi.
Kovid-19 salgınının, uluslararası iş birliğinin ve sağlık alanında yapılan yatırımların önemini gösterdiğini vurgulayan Schmid, Türkiye’nin de son yıllarda sağlık alanında büyük yatırımlar yapmış olduğunun altını çizdi.
“Hem Almanlar hem de Türk kökenliler için yararlı olacak”
Hristiyan Birlik Partilerinin meclis grubu dış politika sözcüsü olan milletvekili Hardt da Türkiye ile Almanya arasında turizm alanında süren diyalogdan umutlu olduğuna işaret ederek, “Eğer Almanya ile Türkiye arasındaki seyahat sınırlamalarını gevşetme konusunda bir yol bulabilirsek, bu hem Almanya’daki yüz binlerce Türk kökenli için hem de normalde tatillerini Türkiye’de geçiren yüz binlerce Alman için çok yararlı olacak.” ifadelerini kullandı.
Cevdet Yılmaz: AB ile Türkiye arasında daha kurumsal bir diyalog başlatmalıyız
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz da Almanya’nın AB dönem başkanlığı sürecinde, Kovid-19 ile mücadele, ikili ve bölgesel konular ve Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin olumlu gelişmeler beklediklerine vurgu yaptı.
Yılmaz, “Almanya’ya AB Dönem Başkanlığında başarılar diliyorum. Umuyorum bu dönemde AB-Türkiye ilişkilerinde çok daha olumlu bir seviyeye ulaşacağız.” dedi.
Kovid-19’un küresel bir sorun olduğunu, bunun ancak küresel düzeyde güçlü bir dayanışma ile aşılabileceğini vurgulayan Yılmaz, “Normalleşme sürecinde de birlikte çalışmamız gerekiyor. Sağlıktan ödün vermememiz gerekiyor ama bunu yaparken, ekonomik faaliyetleri, sosyal ve kültürel etkinlikleri de canlandırmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.
AB ile Türkiye arasında var olan Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi konusundaki müzakerelerin Almanya’nın AB Dönem Başkanlığı sırasında başlamasını umut ettiklerini söyleyen Yılmaz, bunun hem AB’nin hem de Türkiye’nin çıkarına olacağına vurgu yaptı.
Yılmaz, “AB’de bazı kesimler bizim yargı sistemimizi eleştiriyor ama aynı kesimler, üyelik müzakerelerinde yargı sisteminin konuşulacağı başlıkların açılmasına da karşı çıkıyor. Biz gerçekten de bu yaklaşımı anlayamıyoruz. Yeni müzakere başlıkları açmalı, böylece AB ile Türkiye arasında daha kurumsal bir diyalog başlatmalıyız. İlişkilerimizde daha pozitif bir atmosfere ihtiyacımız var. Bunun geçmişte olduğu gibi Türkiye’deki reform sürecini daha da teşvik edeceğine inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.