Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’de tam bir karmaşa var
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “ABD’de tam bir karmaşa var, FETÖ’nün zehirlediği gruplar da var. İlişkileri geliştirmek için tehdit dilini bir kenara bırakmak lazım.” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Litvanyalı mevkidaşı Linas Linkevicius ile basın toplantısı düzenledi.
Toplantı kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti ile Litvanya Cumhuriyeti hükümetleri arasında “Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma” imzalandı.
Çavuşoğlu, ABD Kongresinden bir heyetin Türkiye’deki temaslarına ilişkin bir soru üzerine, her şeyden önce iki ülke arasındaki diyaloğun önemine işaret ederek kendisinin de dışişleri bakanı olarak diplomasi ve diyalogdan yana olduğunu söyledi.
“ABD’de FETÖ’nün zehirlediği gruplar var”
Türkiye’nin, iki ülke arasında var olan sorunların çözülmesi için çok çaba sarf ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Kongre üyelerinin Türkiye’ye gelmesi önemli. Çünkü ABD’de farklı kurumlar var. Farklı pozisyonlar, farklı düşünceler var. Tam bir karmaşa var. Türkiye’nin önemini bilen ve Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesi için Kongre üyeleri de var. Tabii FETÖ yüzünden zehirlenen, FETÖ’nün zehirlediği gruplar da var.” diye konuştu.
FETÖ’nün zehirlediği grupların Litvanya’da da bulunduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “FETÖ burada, Litvanya’da özellikle Tatar toplumunu bölmeye, zehirlemeye çalışıyor. Hatta bu yolla bizim ilişkilerimizi de zehirlemeye çalışıyor. Ama biz buna müsaade etmeyiz. Tatar toplumunun nasıl Kırım’da veya Ukrayna’da birliği önemliyse burada da birliği önemli. Bu konuda Litvanya yönetimine ne gerekiyorsa her türlü desteği vermeye hazırız.” dedi.
“Tehdit dili bir kenara bırakılmalı”
İlişkilerde temasların önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Artık ilişkileri geliştirmek için tehdit dilini bir tarafa bırakmak lazım. Ya da normalleştirmek için kabul edilemez şartlar da koymamak lazım.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin acil olarak hava savunma sistemine ihtiyacı olduğunu, bu hava savunma sistemini başta ABD olmak üzere müttefiklerinden almak istediğini hatırlatan Çavuşoğlu, “Fakat bu ülkeler bize satamadı ya da satmak istemedi. Benim de acil ihtiyacım var. Dolayısıyla bir yerden almak durumundayım.” diye konuştu.
“Kovboy filminde olduğu gibi ‘Ben her istediğimi yaparım.’ derse bunun bir karşılığı olur.”
Şu anda Türkiye’nin acil ihtiyacını karşılayacak bir müttefikin olmadığını belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“ABD Patriotları şu anda bize satma garantisi verebiliyor mu? F-35’te bile her gün ciddi tehditler, ‘yok Kongre’den geçmez, yok şu olmaz bu olmaz’ hep böyle şartlar koymaya çalışıyorlar. Ama benim hava savunmamı korumam lazım. Bu benim güvenliğim için elzem. Herkeste füze var. Bu füzelere karşılık kendi ülkemi savunacak sistemi almak durumundayım. Bu benim için tercih değil, bir zorunluluk. Bunu anlamaları gerekiyor. F-35’in ortağıyız zaten. Ortak üretim yapıyoruz. Bazı parçalar Türkiye’de üretiliyor. Bu çok taraflı bir projedir. Türkiye de bunun bir parçasıdır. ‘Ben istedim, Türkiye çıkar.’ Bu yaklaşım yanlıştır. Kovboy filminde olduğu gibi ‘Ben istediğimi yaparım.’ derse o zaman bunun mutlaka bir karşılığı da olur.”
Çavuşoğlu, Türkiye’nin ABD ile olan sorunları iki eşit ortak olarak konuşup, çözüp yola devam etmekten yana olduğunu belirterek “Tek tarafın baskısı ve dayatmasıyla işler yürümez.” dedi.
“Türkiye, ABD’nin bir eyaleti değil, bağımsız bir ülkedir”
Bakan Çavuşoğlu ayrıca Türkiye’nin dış politikasında Rusya’ya yöneldiğine ilişkin bir soruya “Rusya ile ilişkilerimiz AB ile ilişkilere ya da ABD’ye alternatif değil. Türkiye’nin dış politikası denge gözetmektedir.” yanıtını verdi.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin NATO üyesi olarak Rusya’ya yönelik olanlar dahil ittifakın hiçbir kararını ihlal etmediğini vurgulayarak “Bugünlerde birçok NATO ülkesi Ukrayna’da ve Kırım’da olanları unutuyor ama biz unutmadık. Türkiye, Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımayacaktır.” dedi.
Türkiye’nin Suriye gibi konularda Rusya ile çalışmaya devam edeceğini belirten Çavuşoğlu, Soçi ve Astana süreçlerinin işe yaradığını söyledi. Çavuşoğlu, “Türkiye şimdi NATO kararlarını ihlal mi ediyor?” diye konuştu.
“Egemen bir ülke olarak yaptırımlara katılmak zorunda değiliz”
ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarının tek taraflı olduğunu ve BM tarafından getirilen yaptırımlar olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Bir yönetim (ABD yönetimi) Helsinki’de Rusya hakkında bir şeyler söylüyor. Sonra halktan ve kendi yönetiminden baskı gelince ertesi gün başka şeyler söylüyor. Türkiye, Washington yönetiminin hislerine göre her gün pozisyonunu mu değiştirecek? Bir ülkeye yönelik yaptırımlara neden katılmak zorunda olalım? Karar vermeden önce bizimle iletişim mi kurdular? Egemen bir ülke olarak neden yaptırımlara katılmak zorunda olalım? ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarına neden katılmadık? Çünkü uygun ve adil değil, aynı zamanda bir ülkenin tek taraflı kararı. Türkiye, ABD’nin bir eyaleti değil, bağımsız bir ülkedir. Bir ülkenin başka bir ülkeye yönelik adil olmayan her kararına katılmak zorunda değiliz. Ayrıca ilke olarak biz yaptırımlara karşıyız.”
“Ukrayna Rusya ile ilişkilerde Türkiye’nin arabulucu olmasını istiyor”
Çavuşoğlu, Ukrayna yönetiminin Türkiye’den Rusya ile ilişkilerinde arabulucu olmasını isteğini kaydederek “Bizim her iki tarafla da iyi ilişkilerimiz var. Bir ülkeyle bir konuda mutabık kalmadığınız olur ama başka bir konuda görüşmeye devam edebilirsiniz, bazı konuları da parantez içine alabilirsiniz. Bir sorun yüzünden ilişkileri durdurursanız ya da diplomasi yolunu keserseniz hiçbir ülkeyle ilişkiniz kalmayabilir.” diye konuştu.
Litvanya ile ticaret yüzde 47 arttı
Yakın zamanda Litvanyalı mevkidaşını Türkiye’de ağırladığını ve çok verimli görüşmeler yaptıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, Litvanya’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türk ve Litvanya halklarının tarih boyunca sıcak ilişkiler kurduklarını anlatan Çavuşoğlu, Linkevicius ile görüşmesinde ikili ilişkileri ve bölgesel konuları ele aldıklarını belirtti.
İki ülke ilişkilerinin mükemmel düzeyde olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, ziyareti kapsamında “Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma”nın imzalanmasından mutluluk duyduğunu dile getirdi. Çavuşoğlu, Türk şirketlerinin Litvanya’da yatırım yapmaya ilgilerinin arttığını, Litvanya şirketlerinin de Türkiye’de rahatlıkla yatırım yapabileceğini kaydetti.
Çavuşoğlu, ikili ticaret hacminin geçen yıl yüzde 47 arttığını ve hedeflenen 1 milyon dolara yaklaştığını belirtti. Litvanya ekonomi bakanını ekim ayında Türkiye’de memnuniyetle ağırlayacaklarını belirten Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Litvanya’yı bir kez daha ziyaret etmek istediğini söyledi.
Litvanya’ya Türkiye’nin AB üyelik sürecine verdiği destek için teşekkür eden Çavuşoğlu, “Dikkatimizi yoğunlaştırmamız gereken konular var. Vize serbestisi, Gümrük Birliğinin güncellenmesi, terörle mücadele, göç konularında yürüttüğümüz verimli iş birliği birlikte çalışmaya devam etmemiz gereken konulardan bir kaçı.” diye konuştu.
“Türkiye’nin AB’den beklentisi çok net”
Türkiye’nin AB’den beklentisinin çok net olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Hak etmediğimiz herhangi bir jesti istemiyoruz. Sadece Türkiye’nin hak ettiklerini ve bize söz verilenleri istiyoruz.” dedi.
Türkiye’nin AB yolunda belli kriterleri karşılamak üzere çalıştığını anlatan Çavuşoğlu, “OHAL’i kaldırmanın ardından reformlar yine hükümetimizin önceliğidir. Yarın ‘Reform Eylem Grubu Toplantısı’ Ankara’da düzenlenecek. İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı ile reform yol haritasını, eylem planlarını değerlendireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Suriye konusunda da Türkiye’nin risklerin farkında olduğunu belirterek, Halep, Doğu Guta, Humus gibi yerlerde yaşanan felaketlerin İdlib’de yeniden yaşanmaması için çaba gösterdiğini vurguladı.
Suriye’deki rejim tarafından gönderilen radikal grupların varlığının saldırı için bahane olarak gösterildiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, “Bunu önlemeliyiz. Bu, herkes için bir felaket olur. Suriye halkı, Türkiye, Avrupa için felaket olur.” diye konuştu.
Bu konuyu Rusya, İran, Avrupa ülkeleri ve koalisyondaki ülkelerle de görüştüklerini vurgulayan Çavuşoğlu, Litvanya’ya verdiği destek için teşekkür etti.
“Engellerin çoğunun teknik değil, siyasi olduğunu biliyoruz”
Litvanyalı mevkidaşının, FETÖ’nün darbe girişiminin ardından AB ve NATO’dan Türkiye’yi ziyaret eden ilk dışişleri bakanı olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Çavuşoğlu, darbe girişiminin Türkiye için ne kadar ciddi bir tehdit olduğunun AB ülkeleri tarafından bu yılın ilk çeyreğinde nihayet anlaşıldığını belirtti.
Çavuşoğlu, Varna’daki AB-Türkiye Zirvesi’nde AB liderlerinin darbecilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı öldürmeyi hedeflediklerini bilmediklerini ve Türkiye’nin aldığı tedbirleri o zaman anlamadıklarını belirterek, hatalarını kabul ettiğini söyledi.
Bu tedbirler çerçevesinde kendisinin de bakanlıktaki kariyer diplomatlarının yüzde 22’sini FETÖ ile bağlantıları açık şekilde ortaya çıktığı için işten çıkardığını anlatan Çavuşoğlu, şimdi Türkiye’nin normalleştiğine ve seçimin ardından atılan ilk adımın OHAL’i kaldırmak olduğuna dikkati çekti.
Türkiye’nin ve Türk halkının demokrasiye bağlılığının hain darbe karşısındaki duruşu ile kanıtlandığını, ülkenin reformlara devam ettiğini ve bu sürecin AB ile ilişkilere olumlu yansıyacağını belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Litvanya’ya devam eden desteği için müteşekkiriz. Ancak bir yandan da gerçekçiyiz, zorlukların farkındayız. Her şeyin teknik olmadığının, standartlar ya da kriterlerle ilgili olmadığının farkındayız. Bu, bazı AB hükümetleri ile de ilgili. Örneğin AB Dönem Başkanı olan Avusturya ve diğer ülkelerle de ilgili. Önümüzdeki engellerin çoğunun teknik değil, siyasi olduğunu biliyoruz.”
“Dış politikamızı herkesle dengede tutabiliriz”
Türkiye’nin dış politikada nereye yöneleceğine ilişkin bir soruya Çavuşoğlu, “AB kapılarında 60 yıldır bekliyoruz ve hala aynı yerdeyiz. Türkiye ya da herhangi bir başka ülke, şu ülke ya da bu ülke arasında seçim yapmamalıdır. Bizim içlerinden birini seçme lüksümüz yoktur. Dış politikamızı herkesle mükemmel şekilde dengede tutabiliriz.” diye konuştu.
Dış politikada Türkiye’nin Afrika, Latin Amerika, Asya açılımları izlediğine dikkati çeken Çavuşoğlu, Türkiye’nin NATO, Avrupa Konseyi, İİT ve diğer uluslararası kuruluşlara üye olduğunun da altını çizdi.
Çavuşoğlu, başka ülkeler benzer açılımlar yaptığında bunun tartışma konusu yapılmadığını ancak Türkiye’nin çeşitli bölge ve ülkelerle ilişkileri söz konusu olduğunda ülkenin dış politika eğiliminde radikal bir değişiklik olup olmadığı tartışmalarının gündeme getirildiğini belirterek, “Şu anda birçok AB üyesi hükümet Rusya ile iyi ilişkiler kurmanın yollarını arıyor. Onlar yaptığında sorun değil. Ancak Türkiye, Rusya ile Suriye ve bölgesel konularda temas kurduğunda bu her zaman bir soru işareti olarak ortaya atılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA