Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul Milletvekili ve Dışilişkiler Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya Almanya’nın Hamm kentinde verdiği konferansta Türkiye ve Almanya ilişkilerini değerlendirdi.
“Avrupa Birliği Ekseninde Türkiye Almanya İlişkileri ” başlıklı konferansı Hamm Anakent Belediye Başkanı Thomas Hunsteger Petermann ve Münster Muavin Konsolosu Zafer Yurtyapan ile çok sayıda Türk ve Alman davetli izledi.
Konferansın organizasyonunu ise Uluslararası Demokratlar Birliği (UİD) Hamm Şubesi gerçekleştirdi. Şube başkanı Özay Aslan, Almanca yaptığı açılış konuşmasında Hamm Belediye Başkanı Hunsteger Petermann’ın katılmasından duyduğunu mutluluğu dile getirdi.
KÖKLÜ BAĞLAR
Sırakaya Türk- Alman ilişkilerinin tarihi önemine vurgu yaparak, iki millet arasında köklü bağların bulunduğuna işaret etti.
Sırakaya şöyle konuştu:
“Tarihe baktığımız zaman Anadolu ile Batı medeniyetlerinin her zaman bir ilişki içinde olduğunu görürürüz. Anadolu medeniyetinin yükselişe geçmiş olduğu bir süreçte Batı medeniyetinin Anadolu medeniyetinden etkilendiğini ancak daha sonraki süreçte Batı medeniyetinin özellikle Rönensans dönemiyle birlikte yükselişe geçtiği bir süreçte ise Anadolu medeniyetinin Batı medeniyetinden etkilendiğine şehit oluruz. 18 YY. itibariyle Lale Devri’nden sonra özellikle ıslahat ve reform hareketlerinde Anadolu medeniyetinin Batı medeniyetinden etkilenmiş olduğu bir süreç başlamış oldu. Özellikle askeri alanda yapılan reformlarda gemicilik, denizcilik, matbaacılık alanında gelen yeniliklerde ülkemizin, medeniyetimizin Batı’dan ciddi anlamda etkilendiğini görüyoruz. “
YAŞAM TARZINI DEĞİŞTİRMEK YANLIŞTIR
Osmanlı’nın son dönemlerinde kaydedilen etkileşimlerin Cumhuriyetin ilk dönemlerinde de sürdüğünü kaydeden Sırakaya şöyle devam etti:
“Ali İzzet Begoviç’in İslam Deklerasyonu adlı kitabında da ifade ettiği gibi bu etkilenme, çalışkanlık, gayret ve önümüzdeki süreç içerisinde ülkemizi daha modern bir hale getirme noktasından yaşam ve kültürel anlamda etkilenme noktasına evrilmiştir maalesef. Ülkemizi muhasır medeniyetler seviyesine ulaştırabilmek için gayretimizin, azmimizin, çalışkanlığımızın artması gerektiğini düşünen bir evrede Batıyı taklit ederek yaşam biçimimizi onların yaşam biçimini birebir uygulayarak Batı medeniyetine ulaşabileceğimizi maalesef zannetmişiz. Bunu zanneden bir anlayışın ülkeyi 60 yıllık bir süreç içerisinde nereye getirdiğine şöyle bir bakmamız, yapmış olduğumuz hatayı da belki görmemiz anlamında bize bir ayna tutmaktadır.”
TEHDİTLER SÜRÜYOR
Batılılaşma kavramının yaşam tarzını değiştirmeyle eş değer görüldüğünü ifade eden Sırakaya bu anlayış yüzünden Türk insanın önüne engeller çıkarıldığını vurguladı. Türkiye üzerinde halen oyunlar oynandığına dikkat çekerek, ekonomik savaşların Türkiye’yi de tehdit ettiğini vurguladı. Sırakaya, Dolar’ın silah olarak kullanılmaya çalışıldığını ifade ederek, “Aynısı Türkiye’ye de yapılmak istendi. Doalar kuru üzerinden terbiye edilmeye çalışıldı. Ama unuttukları bir şey vardı; bir isim vardı; onun da adı Recep Tayyip Erdoğan. Zorlanacağız, sıkıntay düşeceğiz, zahmet çekeceğiz ama ağaçlar ayakta ölür ” dedi.
Sırakaya’nın konferansını Almanya’da yaşayan anne ve babası da ilgiyle izlediler.
