Batı Trakya Türk Azınlığı Milli Direniş Günü Witten’de kutlandı
WİTTEN
Almanya’nın Witten kentinde bulunan Batı Trakya Türkleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 29 Ocak Batı Trakya Türk Azınlığı Milli Direniş Günü’nün 31. yıldönümü nedeniyle bir etkinlik düzenledi. Etkinlik geniş bir katılımla gerçekleşti.
Witten Batı Trakya Türkleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Burak Bilal 29 Ocak 1988 tarihinin Batı Trakya Türkleri için büyük bir anlam taşıdığını söyledi.
Bundan tam 31 yıl önce binlerce Batı Trakya Türkü’nün, “Batı Trakya’da Türk yoktur” iddiasında bulunan Atina yönetimine karşı Gümülcine’de protesto gösterisi düzenleyerek “Biz Türk’üz” diyerek bütün dünyaya haykırdıklarını belirten Bilal, “Batı Trakya Türkü milli kimliğinden, uluslararası anlaşmalarla garanti altına alınan haklarından taviz vermeyeceğini herkese göstermiştir. 29 Ocak Batı Trakya Türklerinin hafızalarından hiçbir zaman silinmeyecek bir milattır” diye konuştu.
ADINDA TÜRK GEÇEN DERNEK KURAMIYORUZ
“Milli kimliğimizin inkarı ve toplumumuzun göz bebeği olan kuruluşlarımızın kapatılma çabaları, Batı Trakya Türklüğü tarafından hiçbir zaman kabul edilmemiş ve bundan sonra kabul edilmeyecektir” diyen Bilal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aradan geçen 31 yıla rağmen Yunanistan’da Batı Trakya Türk azınlığının milli kimliğinin hala inkar edilmesi üzücü ve düşündürücü olduğu kadar, Yunanistan’daki demokrasi anlayışının da eksiklerle dolu olduğunun göstergesidir. Bugün bile Batı Trakya’da hala adında Türk kelimesi geçen dernek açılamamaktadır.”
Yunanistan hükümetinin zorunlu ana okulları projesi ile Türk çocuklarını Türkçeden ve Türk kültüründen uzaklaştırılmak istediğini vurgulayan Bilal, “Okullarda devamlı Türkçe dersi azaltılarak Yunanca artırılmaktadır. Bütün bu sorunların ana temeli kendimizi Türk hissedip, Türk olarak ifade etmemizden kaynaklanmaktadır” diye konuştu.
DR. SADIK AHMET ‘İN EMANETİ ORTAK MİRASIMIZDIR
Etkinlikte bir konuşma yapan araştırmacı ve yazar Ahmet Metin, “29 Ocak Batı Trakya Türklerinin baskıya, asimilasyona, göç ettirme politikasına, ayrımcılığa, demokratik vatandaşlık ve azınlık haklarının gaspına karşı dur deyişidir” dedi.
Olayların tarihi sürecine ışık tutan Metin şöyle konuştu:
“1923 Lozan Antlaşması ile azınlık olarak her hakka sahip olan Batı Trakya Türk Toplumu ne yazık ki zaman içinde bu haklarından mahrum bırakılmış, 1960’ lı yıllardan itibaren baskı giderek artmaya başlamış, vakıfların yönetimi, arazilerin kamulaştırılması, eğitim, dini liderlerin seçimi gibi konular ihlal edilmiş ve yıldırma politikaları yoğunlaşmıştır. 29 Ocak 1988 tarihinde kadını ile erkeği ile, köylüsü ve kentlisi ile tek yürek olan on binler yürüyüşe geçmiş, ulusal kimliklerinden, uluslararası anlaşmalarca tanınan ve garanti altına alınan yasal haklarından taviz vermeyeceklerini tüm dünyaya haykırmışlardır. Bu demokratik tepki yürüyüşü simgesel bir anlam kazanmış ve 29 Ocak etkinlikleri Batı Trakya Türkleri için asimilasyona direnişi pekiştiren dayanışmanın ve bütünleşme günlerine dönüşmüştür.”
Metin konuşmasında Batı Trakya Türk azınlığının unutulmaz lideri merhum Dr. Sadık Ahmet’e de değinerek, “Dr. Sadık Ahmet, tüm yaşamı boyunca dostluk, eşitlik ve barış değerlerini öne çıkarmıştır. Dr. Sadık Ahmet’in bıraktığı emanet tüm Türk dünyasının ortak mirasıdır” şeklinde konuştu.