Hindistan’da cezasızlık kültürü camilere karşı saldırıları artırıyor
Hindistan’da dini yerlere yapılan saldırıların cezasız kalması, benzer eylemlerin çeşitli aralıklarla tekrarlanmasına yol açıyor.
Yeni Delhi’de son 4 gündür devam eden olaylarda bir cami, bir Hindu çetenin hedefi oldu.
Başkentin kuzeydoğusunda Ashok Nagar mevkisinde “Jai Shri Ram (Tanrı Ram’a selam olsun)” sloganıyla caminin minaresine tırmanarak hoparlörü çıkaran ve minarenin üzerindeki hilali sökmeye çalışan Hindu grup, daha sonra mabedi ateşe verdi.
Bölgedeki olayı yorumlayan gözlemciler, başkentte bir camiye saldırmanın birçok insanı şaşırtması gerektiğini belirtti.
Hindistan’da toplumsal ayaklanmalarda dini yerlere saldırmanın bir norm haline geldiğine dikkati çeken uzmanlar, bunun sebebinin de benzer durumlarda saldırganlara karşı hukuki girişimde bulunulmaması olduğunu söyledi.
Hindistan Yüksek Mahkemesi avukatlarından Ehtesham Haşmi, 1992’de Babri Camisi’nin yıkılmasıyla ilgili davada adaletin henüz sağlanamadığını anımsatarak, “Bu durumun antisosyal ve antimilliyetçi insanları benzer eylemlerde bulunmaya teşvik ettiğine inanıyorum. Onlar, Müslümanlara ait dini yerlere saldırdıklarında hiçbir şey olmayacağını biliyorlar.” dedi.
Camilere saldıranların bu eylemleriyle lider olabileceğine ve eylemleri için Hindu topluluktan destek görebileceklerine inandıklarını dile getiren Haşmi, “Hükümetin bir şey yapmayacağına inanıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Eylemci ve politikacı Kavita Krishnan, 1994 ve 2002 yıllarındaki isyanların Yeni Delhi’de yaşanmaması gerektiğini belirterek, “Geçmişte politik güçler şiddet olaylarına karışmıştı. 1984 ve 2002’de zamanında adalet tecelli etseydi bu muhtemelen caydırıcı olabilirdi. 1992’de camiyi yıkan siyasi liderler hala dışarıda.” diye konuştu.
Delhi Azınlıklar Komisyonu (DMC) Başkanı Zafarul İslam Han, toplumsal olaylar sırasında dini yerlere saldırmanın Hindistan’daki ayaklanmaların bir özelliği olduğunu ifade etti.
Yeni Delhi’nin kuzeydoğu bölgelerinde 4 gündür devam eden gösterilerde, bir emniyet amiri ve istihbarat görevlisinin de aralarında bulunduğu 27 kişi yaşamını yitirmişti. Olaylar sırasında Hindu çeteler, camileri kundaklamış, birçoğuna zarar vermişti.
Aşırılıkçı Hindular, aralık 1992’de Babür İmparatorluğu döneminde inşa edilen Babri Camisi’ni yıkmıştı. Caminin yıkılması ülke çapında 2 bin civarında kişinin ölümüyle sonuçlanan ayaklanmalara neden olmuştu.