Karadeniz kıyısındaki ilçe merkezine 5 kilometre uzaklıkta bulunan Ginolu Kalesi’nde yerleşim, milattan önce 5’inci yüzyılda başlıyor. Venedik ve Ceneviz kolonizasyonu sırasında önem kazanan, “Kinolis Kalesi” olarak da adlandırılan kalenin iki yanında Ginolu ve Karadeniz adıyla iki küçük liman yer alıyor.
Kalenin kuzey ve doğu kısmında Karadeniz’in maviliği, batı kısmında eşsiz güzellikteki Ginolu koyu, güney kısmında ise Ginolu Mahallesi bulunuyor.
Kalenin hemen arka kısmında yer alan 14 haneli bu mahallede yaşayan vatandaşlar, kale, koy ve Karadeniz manzarasının tadını çıkarıyor.
Çatalzeytin Belediye Başkanı Ahmet Demir, AA muhabirine, kalenin tarihinin çok eskilere dayandığını söyledi.
Kalenin keşfedilmemiş, eşsiz bir güzellikte olduğunu anlatan Demir, “Kalede yaklaşık 15 yıl önce küçük bir restorasyon çalışması yapılmış ama daha sonra yarım kalmış. Buranın altındaki mağaralardan kaleye çıkış olduğunu biliyoruz. Ama buralar kapanmış. Eğer ilerleyen günlerde bir çalışma yapılırsa bunlar da gün yüzüne çıkacak.” dedi.
“Herkesin Çatalzeytin’e gelip burayı yaşamasını isterim”
Osmanlı döneminde kalede bezir yağı üretiminin de yapıldığını belirten Demir, şöyle devam etti:
“Kale kısa süre önce Kültür ve Turizm Müdürlüğünden Belediyeye geçti. Herkesin Çatalzeytin’e gelip burayı yaşamasını isterim. Burayı günde 250-300 kişi ziyaret ediyor. Yılda bu kaleyi en az 100 bin kişi ziyaret ediyor. Kalenin restorasyon çalışmasını da bitirdikten sonra burası daha müthiş bir yer haline gelecek.”
Vatandaşlardan Recai Alkan ise 10 yıl önce emekli olarak İstanbul’dan memleketi olan Gideros Mahallesi’ne yerleştiğini anlattı.
Gideros’u çok sevdiğini ifade eden Alkan, “Burada kendimi buldum. Bir tarafım koya, bir tarım limana bir tarafım da Ginolu Kalesi’ne bakıyor. Kalenin bekçilerindenim. Buraya gelen yabancı kişilere burayı tanıtıyorum. Mihmandarlık yapıyorum. Yaz mevsimi çok güzel kalabalık oluyor.” diye konuştu.
Erzurum’dan gelen Kadir Yüksel de Ginolu Kalesi’ni ilk internette gördüklerini ve ziyaret etmek istediklerini belirtti.
“Ender olarak görülebilecek yerlerden biri”
Kalenin ve koyun güzelliğine hayran kaldıklarını vurgulayan Yüksel, “Buraların saklı cennet olduğunu düşünüyorum. Çok hoşuma gitti. Çatalzeytin’i tanıtabilecek çok güzel bir yer. Birçok ülkeyi gezmiş biri olarak ben böyle bir şeye çok fazla rast gelmedim. Ender olarak görülebilecek yerlerden biri. Bu tarafa yolu düşen arkadaşlarımız olursa kesinlikle buraya gelmelerini öneriyorum. Burada dolu dolu bir gün geçirebilirler.” diye konuştu.
