Türkiye Kick Boks Milli Takımı’nın 3 altın, 5 gümüş ve 9 bronz olmak üzere toplam 17 madalya kazandığı Dünya Şampiyonası’nda kategorilerinde zirveye çıkan Duygu Turan, Gülşah Kıyak ve Emine Arslan, dünya kick boks camiasının dikkatini çekti.
Antalya Spor Salonu’nda 26-30 Kasım’da 70 ülkeden 1250 kick boksçunun mücadelesine sahne olan Dünya Şampiyonası’nda milli sporcular, Türkiye’yi gururlandıran sonuçlar elde etti. Organizasyonda Türkiye’nin hanesine üç altın madalyayı yazdırma başarısını İstanbul’da yaşayan 3 kadın sporcu gösterdi.
Amiral Vehbi Ziya Dümer Anadolu Lisesinin beden eğitimi öğretmeni Gülşah Kıyak kick light 60 kiloda, Bağcılar Belediyesi Gençlik Merkezinde görevli Emine Arslan full contact 52 kiloda, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hemşire olarak çalışan Duygu Turan da kick light 50 kiloda farklı ülkelerden güçlü rakiplerini yenip, dünya şampiyonluğuna ulaştı.
Dünya Şampiyonası’nda İstiklal Marşı’nı üç kez çaldıran Gülşah Kıyak, Duygu Turan ve Emine Arslan, duygularını AA muhabiriyle paylaştı.
Emine Arslan: Yapamam diyen kadınlar beni örnek alsın
Milli sporcu Emine Arslan, 23 yaşında kick boksa başladığını, 7 yıldır bu sporu yaptığını belirtti.
Günde bir paket sigara tüketirken kick boks sayesinde kötü alışkanlıklarından kurtulduğunu anlatan Emine Arslan, şöyle konuştu: “Sabah, akşam antrenman yaptım, çok çalıştım. Dünya şampiyonluğuna ulaştığım için çok mutluyum. Daha önce tekstil atölyesinde zor şartlarda çalışıyordum. Antrenmanlara yetişemiyordum. İki yıl önce Avrupa ikincisi olduktan sonra Bağcılar Belediyesi bana kapılarını açtı. Şimdi çok daha rahat işim var ve antrenmanlarımı daha rahat yapabiliyorum. Kadınlar yeter ki istesin. Yapamayacakları bir şey yok. ‘Yapamam.’ diyen kadınlar beni örnek alabilir. Dünya şampiyonluğumu Mehmetçiğimize, şehitlerimize, milli takım antrenörlerimize armağan ediyorum.”
Gülşah Kıyak: Aynı salondan üç arkadaş dünya şampiyonu olduk
Milli sporcu Gülşah Kıyak, ilk kez dünya şampiyonluğuna ulaşmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
Şampiyon olunca sabaha kadar uyuyamadığını vurgulayan Gülşah Kıyak, şunları kaydetti: “İlk maçta parmağım kırıldı. Ona rağmen dünya şampiyonluğuna kavuştum. Bir rüya olduğunu düşündüm. Geçen yıl da elim kırılmıştı. Tek hedefim vardı, o da şampiyon olmaktı. İnandım ve çok çalıştım. 20 yıldır kick boks yapıyorum. Sadece dünya şampiyonluğu eksikti. Çok şükür ona da kavuştum. Bruce Lee hayranıydım, kung fu ile başladım, kick boks ile devam ettim. İnandık, başardık, aynı kulüpten, aynı salondan üç arkadaş dünya şampiyonu olduk. Kız çocuklarımızın daha fazla yanlarında olalım.”
Gülşah Kıyak, şampiyonluğunu tüm şehitlere ve Mehmetçiğe armağan ettiğini sözlerine ekledi.
Duygu Turan: Kadınlar daha disiplinli, daha hırslı”
Milli sporcu Duygu Turan, ikinci dünya şampiyonluğuna ülkesinde ulaşmanın kendisi açısından çok önemli olduğunu belirtti.
Çok gururlandığını vurgulayan Duygu Turan, şöyle konuştu: “14 yaşında kendi isteğimle ailemi zor ikna ederek kick boksa başladım. Kadınların sporda daha disiplinli olduğunu düşünüyorum. Daha hırslıyız ve daha çok emek veriyoruz. O yüzden daha başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Tüm kadınların spor yapmasını istiyorum. Bu, benim ikinci dünya şampiyonluğum. Daha önce 2015 yılında da dünya şampiyonu olmuştum. Dört yıl sonra tekrar şampiyon olduğum için çok mutluyum. İki kız arkadaşımla aynı kulüpteyiz. Beraber antrenmanlar yapıyor, çalışıyoruz. Bu da bizim için ayrı bir gurur oldu.”
Kayıcı: Dünya Şampiyonası’nda 3 altın madalya çok zor
Dünya Kick Boks Organizasyonları Birliği (WAKO) Asbaşkanı, Türkiye Kick Boks Federasyonu Başkanı Salim Kayıcı, Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’ye üç altın madalyayı kadın sporcuların kazandırmasının kadınların kick boks yapabileceğinin kanıtı olduğunu söyledi.
Ev sahipliği yaptıkları organizasyonda üç altın madalya kazanmalarının güzel olduğunu ifade eden Kayıcı, şu değerlendirmede bulundu: “Dünya Şampiyonası’nda 3 altın madalya çok zor. Daha önce almadık. Bu üç sporcumuzun hocaları da kendileri gibi dünya şampiyonu. Dünya şampiyonu bir sporcu kardeşimiz antrenör oldu. Milli takım antrenörü oldu, üç dünya şampiyonu yetiştirdi. Bu, Türkiye’de kırılan rekor değil. Çünkü farklı üç sporcu, dünya şampiyonu aynı antrenörün öğrencisi. Kendileriyle gurur duyduk. Türk kick boksunun önü açık.”
