İzmir’in Karabağlar ilçesinde başlayıp Seferihisar ve Menderes ilçelerine sıçradıktan 2 gün 5 saat sonra kontrol altına alınan orman yangınında zarar gören alanların ağaçlandırılması çalışmalarında orman mühendisi genç çift yaptıkları çalışmalarla dikkati çekiyor.
Ağustos ayında kuvvetli rüzgarın etkisiyle büyüyen, 19 helikopter, 237 arazöz, 25 dozer ile bin 200 personelin söndürme çalışmalarına katıldığı orman yangının ardından yaralar hızla sarılmaya başlandı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Daha Yeşil Bir Türkiye İçin” sloganıyla 11 Kasım’da gerçekleştireceği fidan dikme etkinliğine öncesi Menderes Orman İşletme Müdürlüğünde görev yapan işletme şefleri, orman mühendisleri, işçiler ve orman köylüleri arazide yanan ağaçları söküp alanı ağaçlandırmaya hazır hale getirmek için çalışmalara başladı.
Yanan sahayı tekrar ağaçlandırmak için 600 kişi, 7 gün 24 saat esasına göre görev yaparken, o ekiplerin içinde yer alan 36 yaşındaki Seferihisar Orman İşletme Şefi Erdal Durdağı ile Menderes Orman İşletme Müdürlüğünde Ağaçlandırma ve Toprak Muhafaza Şefi olarak görev yapan eşi 34 yaşındaki Merve Durdağı dikkati çekiyor.
Görev yaptıkları bölgede daha önce de meydana gelen yangınlarda beraber görev alan orman mühendisi çift, 18 Ağustos’ta başlayıp 53 saat süren yangında da farklı noktalarda alevlerle mücadele etti.
Yangının söndürülmesinin ardından ise bir çocuk sahibi çiftin mesaisi yanan alanları ağaçlandırma faaliyetlerine hazırlamak için yeniden başladı.
Görev yaptıkları diğer orman şefleri ve mühendisleri gibi sabahın erken saatlerinde araziye gelen Durdağı çifti tüm günlerini yanan sahada geçiriyor.
Yangından zarar gören alanda hasar tespiti yapıp kesilmesi gereken ağaçları belirleyen çift, alanın yeniden dikime hazır hale getirilmesi için dozerler ve orman işçileriyle beraber çalışıyor.
“Eşimle aynı yerde görev yapmak çok güzel bir duygu”
Merve Durdağı, AA muhabirine, 10 yıllık orman mühendisi olduğunu, mesleğini çok severek yaptığını söyledi.
Orman Genel Müdürlüğünün yangını söndürmek için tüm gücüyle müdahale ettiğini belirten Durdağı, “Söndürme çalışmalarının ardından burada kesim ve sahayı boşaltma işlemlerine başladı. Onların akabinde biz de ağaçlandırma şefliği olarak hızlı bir şekilde tüm iş makinalarımızla sahadayız. Ağaçlandırma faaliyetlerinin ilk basamağı olan arazi hazırlığı işlemlerine başladık. Toprak işlemesinin ardından dikim mevsiminin ardından fidanları toprakla buluşturacağız. Buraya İzmir’in ana türü kızılçam fidanları dikeceğiz.” dedi.
Durdağı, görevi gereği yılda bir milyondan fazla fidanı toprakla buluşturduğunu, yanan sahalarda da Orman Genel Müdürlüğünün ağaçlandırma çalışmalarını yıl içinde tamamladıklarını ifade etti.
Çok onurlu bir görev yaptığını, bir kadın olarak üniformasını gururla taşıdığını vurgulayan Durdağı, şunları kaydetti: “Mesleğini severek yapıyorum, hiç zorlanmıyorum. Bir kadın olarak bu mesleği icra etmek ayrı bir gurur kaynağı. Yanan bir orman alanı var elinizde ve bunu sizin diktiğiniz fidanlarla tekrar gelecek nesillere için yeniden orman kurmaya siz vesile oluyorsunuz. Daha önce dikim yaptığım sahalara gittiğimde duyduğum keyfi anlatamam. Şöyle düşünün bir bebeğin büyümesi anne için nasıl ise benim içinde diktiğim fidanların büyümesini izlemek öyle bir keyif. Ayrıca eşimle de aynı yerde görev yapmak çok güzel bir duygu.”
“Eşimle her an göreve hazırız”
Erdal Durdağı da hem orman yangınında hem de ağaçlandırma aşamasında eşiyle beraber görev yapmanın çok farklı bir duygu olduğunu söyledi.
Eşinin mesleğinde çok titiz ve çalışkan bir orman mühendisi olduğunu dile getiren Durdağı, orman işletme şefi arkadaşlarıyla boşalttıkları sahaları eşinin ağaçlandıracağını kaydetti.
Sahayı 11 Kasım’da Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin katılacağı büyük ağaçlandırma projesine hazır hale getirmeye çalıştıklarını belirten Durdağı, şöyle konuştu: “Yaptığımız zor bir meslek, gecemiz gündüzümüz yok. Hafta içi, hafta sonumuz ve tatilimiz yok. Her an göreve hazır durumdayız. Eşim başta bir meslek grubunda olmasıydı bunu anlatma derdim zor olacaktı. Ama o da orman mühendisi olduğu için benim halimi anlıyor. Yangında eşimle beraber görev yaptık. Biz yangınlarda cephelere gireriz, arazöz ekipleri ve dozer ekipleriyle birlikte yangını tutabildiğimiz ölçüde başka bir orman parçasına geçmesin diye yoğun mücadele veririz. Orada bayan erkek farketmiyor herkes cansiperane bir mücadele veriyoruz.”
