Özer çifti köylerine dönüp dondurmacı oldular
Erzincan
Büyük şehrin stresinden uzaklaşmak için Ankara’dan, memleketleri Erzincan’a dönen Fikret ve Emine Özer çifti, hem besledikleri keçilerden elde ettikleri süt ile dondurma yapıp satarak geçiniyor, hem de huzurlu bir yaşam sürüyor.
Uzun yıllar Ankara’da yaşayan ve kentin stresli ortamından uzaklaşmak isteyen Fikret ve Emine Özer çifti, sakin bir yaşam sürmek için memleketleri Erzincan’a dönerek Kemaliye’nin Dutluca köyüne yerleşti.
Bu süreçte beslemeye başladıkları keçilerin sütünden dondurma yapan Emine Özer, yakınlarına ve misafirlerine ikram ettiği dondurmaların beğenilmesi üzerine eşi ile dondurma yapıp satmaya karar verdi.
Çevreden gelen yoğun talep üzerine köy yakınındaki Erzincan-Malatya kara yolunda pastane açan Özer çifti, müşterilerden gelen talebi karşılamaya çalışıyor.
Köyde 5 keçi ve bir dondurma makinesi alarak pastanede dondurma yapımına başlayan Özer ailesinin şu sıralar 40’ı yavru 120 keçisi ile 3 dondurma makinesi bulunuyor.
Dondurmayı künefeyle buluşturuyor
Pastane yakınındaki bir alanda beslediği keçilerinden elde ettiği süt ile dondurma yaparak geçimini sağlayan Emine Özer, sabah erken saatlerde keçilerin yemlerini verip sağım işini yapıyor.
Sağdığı sütü pastaneye götürüp süzen Emine Özer, daha sonra sütü kaynatıp dondurma üretimine başlıyor. Özer, ürettiği dondurmayı pastanesindeki müşterilerinin yanı sıra çevredeki yerleşim yerlerindeki vatandaşlara satıyor.
Doğal ortamda elde edilen süt ile ürettikleri dondurmayı künefe ile buluşturan ve müşterilerin damaklarında eşsiz bir tat bırakan Özer ailesi, vatandaşlardan gelen yoğun talebi karşılamaya çalışıyor.
Özer çifti, yumurta ihtiyacını kendi beslediği tavuklardan, sebze ihtiyacının büyük bölümünü de bahçelerindeki organik ürünlerden elde ediyor.
Emine Özer, 30 yıl yaşadıkları Ankara’dan döndükleri köyde ürettikleri dondurmayı satarak geçindiklerini söyledi.
Keçi sütünden dondurma ve peynir yaptıklarını anlatan Özer, “Köyde dondurma yapıldığını yakınlarına söyleyen müşterilerimiz, eş ve dostlarını inandırmakta zorluk çekiyorlardı. İnsan isteyince beslediği keçilerden elde ettiği sütten peynirini, dondurmasını yapabiliyor. İnsanlarımız köyleri kesinlikle küçümsemesin, büyük şehirlerde kalarak kaybolup gitmesin. Bedenen çalışma gücü bulunan insanların köylerimizde işsiz kalması mümkün değil, yeter ki çalışma azmi olsun.” dedi.
“Köyde yaşamak Allah’ın bir lütfu”
Fikret Özer de büyük şehrin kendilerini çok yorduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: “Büyük şehirde o kadar yorulmuştuk ki böyle bir huzuru ancak hayal edebiliyorduk. Allah’ıma binlerce şükürler olsun ki buraya döndük. Köyde yaşamayı Allah’ın bir lütfu olarak görüyorum. Dondurmacılık, künefe, baklava ve unlu mamul imalatı benim 53 yıllık mesleğim. Ankara’nın o yoğun temposunu bırakıp köye dönmeye karar verdik. Eşim önderlik etti ve köye döndük. Aslında 3 aylığına gelmiştik ancak Allah’a çok şükür 10 yıldır bu köyde ikamet ediyoruz. Büyük şehirde yaşam sıkıntısı çeken herkese yörelerine dönmeyi tavsiye ediyorum. Cenabıhak, insanoğlunun rızkını her yerde veriyor. Büyük şehirlerde sıkıntı yaşayanlar köylerine dönüp rızıklarını arasın.”
Otobüsle tur düzenleyen bir firmanın yetkilisi Serdal Tors ise Elazığ’dan Erzincan’ın Kemaliye ilçesine aralıklarla tur düzenlediklerini ifade ederek, “Keçi sütünden yapılan dondurmayı vatandaşlarımız çok beğeniyor. Özellikle her geçtiğimizde burayı bilen müşterilerimiz durmamızı istiyor. Bilmeyen müşterilerimiz ise burada dondurma yediklerinde bizlere teşekkür ederek çok memnun kaldıklarını ifade ediyor.” diye konuştu.