Haberler

Pandemi sürecinde ‘minyatür sebze’ ihracatı arttı

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, vitamin ve mineral açısından zengin olduğu belirtilen parmak büyüklüğündeki mini sebzelere ilgiyi artırdı.

Antalya’nın Serik ilçesinde bir tarım firmasının 2 bin dönümlük alanda ürettiği, uzunlukları 5 santimetreyi geçmeyen minyatür patlıcan, kabak, salatalık, havuç, mısır, küçük olmalarından dolayı göze de hitap eden ıspanak, marul, domates, pancar, biber, kereviz, roka, turp, fasulye ve soğan gibi mini boyuttaki 180 çeşit ürün, özellikle Kovid-19 sürecinde aranan ürünler oldu.

“Atıştırmalık” konseptiyle hazırlanarak paketlenen mini ürünler, zirai ilaç kullanımına gerek duyulmadan üretilmesi ve doğal oluşunun yanında daha lezzetli olmaları dolayısıyla tercih ediliyor.

İhracatta yüzde 20’lik artış

Antalya’daki firmanın pazarlama direktörü Burak Akbulut, yaptığı açıklamada, minyatür sebzelerin vitamin ve mineral açısından daha zengin olduğunu söyledi.

Özellikle Kovid-19 sürecinde insanların bu tür sebzelere yöneldiğini belirten Akbulut, hem iç piyasada hem de dış piyasada satışların arttığını ifade etti.

Talep doğrultusunda üretimi artırdıklarını dile getiren Akbulut, “İhracat kanalında salgından önceki döneme bakıldığında yüzde 20’lik bir artış mevcut. Daha çok Rusya ve Arap ülkelerinden talep geliyor.” dedi.

“İnsanlar taze yeşil bitkiye yöneldi”

Salgınla mücadele edilen bu dönemde taze bitki baharatlarından oluşan limonlu kekik, ada çayı, rozmarin (biberiye) ve limon çubuğu gibi ürünlere de talebin arttığını söyleyen Akbulut, “İnsanlar bu süreçte kurutulmuş bitkilerden ziyade taze, yeşil bitkilere yöneldi. Dalından koparıp satışa verdiğimiz minyatür bitkilere de yoğun ilgi var. Soğuk algınlığında direncin artmasında faydalı bitkiler.” diye konuştu.

Sap kereviz suyunun da revaçta olduğunu belirten Akbulut, sap kerevizin faydasının dilden dile dolaşmasıyla ürün isteyenlerin sayısının her geçen gün arttığını kaydetti.

Yenilebilir çiçekler popülerliğini korudu

Göze ve mideye hitap eden lüks restoranlarda, otellerin alakart restoranlarında kullanılan yenilebilir çiçeklerin de bu süreçte popüler olduğunu dile getiren Akbulut, farklı aromalardaki bitkilerin gastronomi alanında yaygın şekilde kullanılmaya başlandığını bildirdi.

Gerek örtü altı gerekse açık alanda 12 ay boyunca üretim yaptıklarını söyleyen Akbulut, yeni çeşitler üzerinde çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu