Yeneroğlu: “Anayasayı Koruma Teşkilatının UID’yi izlemesi meşru değildir”
AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı raporuyla ilgili yaptığı açıklamada, Uluslararası Demokratlar Birliğinin (UID) çalışmalarının istihbarat faaliyeti kapsamında izlenmesiyle, Federal İçişleri Bakanlığının toparlanmaya başlayan Türk-Alman ilişkilerini yeniden zora soktuğunu bildirdi.
Yazılı açıklama yapan Yeneroğlu, Anayasayı Koruma Teşkilatının görevinin, liberal demokratik düzeni tehdit eden oluşumları izlemek ve kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek olduğunu hatırlattı.
Yeneroğlu, “Anayasayı Koruma Teşkilatının UID’yi izlemesi meşru değildir. Uluslararası Demokratlar Birliğinin çalışmalarının istihbarat faaliyeti kapsamında izlenmesiyle, Federal İçişleri Bakanlığı toparlanmaya başlayan Türk-Alman ilişkilerini yeniden zora sokmaktadır. Aşırı sağcı parti AfD’yi ‘nasyonalist’ olarak nitelemekten kaçınan bir Anayasayı Koruma Teşkilatından ne beklenebilir ki?” ifadelerini kullandı.
Anayasayı Koruma Teşkilatının görevinin, liberal demokratik düzeni tehdit eden oluşumları izlemek ve kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek olduğuna dikkati çeken Yeneroğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
“Fakat Türk-İslam sivil toplum kuruluşları söz konusu olduğunda, emniyet ve istihbarat teşkilatları şimdiye kadar hep kendi yasal görevleri dışına çıkmışlardır. Vehimlerden hareketle soyut tehdit senaryolarından yola çıkarak, net olarak tanımlanmamış bir tehlikeyi önlemek adına hareket etmektedirler. Bunu yaparken de hiçbir yasal gözetleme ve müdahale şartlarını dikkate almak zorunda olmadıklarını varsaymakta, böylelikle ürkütme ve baskılama yoluyla meşru kuruluşları toplumsal hayattan dışlamakta, üyelerini kriminalize etmektedirler.”
Anayasayı Koruma Teşkilatının son raporunda, UETD/UID’nin izlenmesini meşrulaştıran en ufak bir ipucu bulmanın mümkün olmadığını belirten Yeneroğlu, “24 Temmuz tarihinde yapılan basın toplantısında teşkilat başkanı Maassen, kuruluşun izlenmesini, yapıyı tumturaklı bir ifadeyle ‘nasyonalist’ olarak tanımlayarak liberal demokratik düzenin prensipleriyle bağdaşmadığını iddia etmiştir. Ancak bir gerekçe sunmamıştır. Rapor metninde dahi ‘nasyonalist’ tanımlamasına rastlamak mümkün değildir. Burada UETD/UID, ‘siyasi ve toplumsal düzeyde, AK Parti’nin çıkarları doğrultusunda lobi yapan’, ‘Türk diasporasındaki kanaat oluşumunu ve eylemi etkileyen’ ve ‘Almanya’daki siyasal katılım süreçlerine doğrudan nüfuz eden’ hükümete yakın ve onun uzantısı olan bir kuruluş olarak tanımlanmaktadır. Uluslararası Demokratlar Birliğinin bu tanımlamayı kabul edip etmediği sorusundan bağımsız olarak, anayasaya aykırı tutumun neye dayandırıldığı gizemini korumaktadır. Özellikle raporda kalın puntoyla öne çıkarılan ‘uzantı kuruluş ifadesi, her türlü keyfi yoruma ve uygulamaya kapı aralar niteliktedir.”
Raporda, aşırı sağcı parti AfD’nin “nasyonalist” olarak nitelenmesinden kaçınıldığı ve onlara sadece “aşırı solcuların kurbanı” olarak yer verildiğine dikkati çeken Yeneroğlu açıklamada, “Hatta savaş sonrası Almanya tarihinin kara lekesi olan ve halen aydınlatılmayan aşırı sağcı terör örgütü NSU’ya bir kez bile değinmeyen bir Anayasayı Koruma Teşkilatından ne beklenebilir ki? Liberal demokratik düzeni tehdit eden asıl tehlikeleri sorumluluk bilinciyle izlemek yerine, dosyaları kaygısızca imha etmesi ve aşırı sağcı yapılara sağladığı destekle dikkat çeken bir Federal İç İstihbarat Teşkilatı ile karşı karşıyayız!” ifadelerine yer verdi.