Haberler

Yunan Hükümeti’nden İstanköy Türk Toplumu’nun din ve ibadet özgürlük talebi

Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, “Din ve ibadet özgürlüğü” kapsamında kamuoyuna çağrıda bulundu.

“Yunanistan’dan Kurban Bayramı öncesi İstanköy Türk Toplumunun din ve ibadet özgürlüğüne saygı göstermesini talep ediyoruz.”

Kamuoyuna yapılan açıklama şöyle:

“Yunanistan, 2017 depreminde yıkılan camilerin onarımına izin vermediği için günümüzde İstanköy’deki bütün camiler ibadete kapalıdır.

Şehrin merkezinde bulunan Cezayirli Gazi Hasan Paşa (Lonca) Camii, 2017 depreminde hasar görmüş, şadırvan yıkılmıştı. Cami altındaki dükkanlar da harap olmuştu. Depremden sonra onarımlarına izin verilmemiştir. Şimdiki durumda cami ibadete kapalı durumdadır.

Cezayirli Gazi Hasan Paşa (Lonca) Camii

İstanköy adasının Germe (Platini) köyündeki Cezayirli Gazi Hasan Paşa Camii de depremden hasar görmüş ve minarisi yıkılmıştı, ancak bu caminin de onarımına izin verilmemiştir. Germe’deki Müslüman Türkler ibadetlerini cami avlusunda yapmaktadırlar. Defterdar İbrahim Efendi Camii’nde de aynı durumdadır.

İstanköy Adası’nda onarımına izin verilmeyen camiler dışında, İstanköy Mescidleri ile Türbe ve Mezarlıkları da bakımsız durumdadır ve hemen hepsi viranedir.

Bilindiği üzere İstanköy Adası’ndaki ibadet yerleri ve diğer taşınmaz mallar, İstanköy Vakıf Malları Yönetiminin sorumluluğundadır. Ancak Yunanistan Devleti, vakıf yönetim kuruluna atadığı kişiler aracılığıyla vakıfları iflas ettirmekte ve bunun sonucu olarak vakıflara, uluslararası sözleşmelere aykırı olarak ellerindeki malları haraç-mezat, sattırmaktadırlar.


Defterdar İbrahim Efendi Camii

Son olarak, İstanköy (Kos) Adası’ndaki 34 dönümlük arazi İstanköy Vakıf Malları Yönetimi onayıyla sudan ucuz bir ücretle bir turizm şirketine satılmıştır. Bu usulsüz satış ile birlikte İstanköy Türk-Müslüman Vakfına ait 70’ten fazla arazi park, otopark ve mezarlık amacıyla belediyelere devredilmiş ve satılmış bulunmaktadır. Rodos Türk-Müslüman Vakıf Malları da aynı şekilde elden çıkarılmaktadır.

Vakıf mallarının korunması, İstanköy ve Rodos’un Müslüman Türk ahalisinin din ve ibadet özgürlüğü ile bağlantılı bir sorundur. Adalardaki din ve ibadet özgürlüğünün cemaat olarak kullanılabilmesi diğer taşınmazların yanında cami,mescit ve mezarlıklar gibi vakıf mallarının korunmasıyla elzemdir. Bu nedenle Yunan Yönetimleri tarafından atanmakta olan Yönetim Kurullarının sürdürdüğü tasfiye işlemlerinin, aynı zamanda din ve ibadet özgürlüğünü kısıtlayan bir niteliği olduğu açıktır.

Yunanistan Devleti, İstanköy ve Rodos’ta yaşamakta olan Müslüman Türklerin, yalnız din ve ibadet haklarını kısıtlamıyor, Adalar Türklerinin bir insanlık hakkı olan anadilleri Türkçe’yi öğrenmeleri hakkını da vermiyor.

İstanköy ve Rodos Türk-Müslüman Vakıf mallarının elden çıkarılması ve Türklere ait kültürel eserlerin zamanın tahribatına bırakılarak yok edilmesinin ardındaki gerçek, ada Türklerinin geçmişle bağının kopararak asimilasyonun bir parçası olan uygulamalardan biridir.

Rodos ve İstanköy’de yaşamakta olan Türkler, vakıflar dahil, kültürel kimliklerinin korunması bir yana Türklüklerini kaybetme aşamasındadırlar. Adalar Türklerinde korku egemendir, sindirilmişlerdir ve haklarını aramaktan mahrumdurlar.

Yunanistan Devleti’nin baskısı,öyle bir aşamaya gelmiştir ki, İstanköy Vakıf Başkanı Elvan Kocaoğlan, İstanköy’de “iddia edildiği gibi Türk azınlığı bulunmadığına” işaret etmekte ve “bizler Yunan vatandaşı Müslümanlarız” demek zorunda kalarak Türk kimliğini inkar etmektedir.

Bu nedenle, Anavatan Türkiye’ye göç etmiş ve ya da göç etmek zorunda kalmış Rodos ve İstanköy Türklerinin kurmuş olduğu ROİSDER olarak; YUNANİSTAN DEVLETİ’NDEN, ANAYASASI’NDA, AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NDE VE DİĞER İNSAN HAKLARI DÖKÜMANLARINDA YER ALDIĞI ÜZERE, ADALAR TÜRKLERİNİN TÜRK KÜLTÜREL KİMLİĞİNİN TANINMASI, ÇİFT DİLİLİK TEMELİNDE ANADİLLERİNİ ÖĞRENME GİBİ AZINLIK HAKLARI DAHİL İNSAN HAKLARI ALANINDAKİ SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMESİNİ, ÖZETLE ADALAR TÜRKLERİNE UYGULANMAKTA OLAN ASİMİLASYON POLİTİKALARINA SON VERMESİNİ VE KURBAN BAYRAMI ÖNCESİ İSTANKÖY TÜRK TOPLUMUNUN DİN VE İBADET ÖZGÜRLÜĞÜNE SAYGI GÖSTERMESİNİ TALEP EDİYORUZ.

Durumu, dünya ve Türk kamuoyunun bilgilerine sunuyoruz.”

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu