Haberler

UID Genel Başkanı Bilgi, Avrupa’da artan İslamofobik gelişmeleri değerlendirdi

Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Bülent Bilgi, TRT Haber’e Avrupa’da vuku bulan son İslamofobik gelişmeleri değerlendirdi.

Avrupa’da artan İslamofobik gelişmeler olduğunu söyleyen Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Bülent Bilgi, “Avrupa’da doğmuş, büyümüş ve eğitimi burada almış bir insan olarak bu tür gelişmelerden tabii ki oldukça rahatsızız” dedi.

Camilere yönenik baskınları şiddetle kınadıklarını ifade eden Bilgi şöyle devam etti: “Ancak bu gelişmeler, son günlerde yaşanan gelişmeler belki biraz su yüzüne çıktı ama son yıllarda özellikle son 5-6 yıldır, tüm Avrupa’da inanılmaz İslamofobik gelişmeler oluyor. Bunların birçoğu hiçbir şekilde basına yansımıyor. Ne bulunduğumuz ülkelerde basına yansıyor ne de yeterince Türkiye de yansıyor. Berlin’de bir camiye polis bir baskın da bulunduğu, korona döneminde aldığı yardımları usulsüz kullandığına dair bir gerekçe ile 150 maskeli polisle baskına uğradı. Bunu da tabii ki şiddetle kınıyoruz. Ancak Avrupa’da bir ülkenin Avrupa’nın hangi ülkesinde yaşanan bir vaka o ülke ile sınırlı kalmıyor. Direkt aynı anda hatta günü birlik diyebileceğimiz ülkelere de yansıyor. Fransa’daki olayların biraz su yüzüne çıkmasının başlıca sebebi bir tarih öğretmeni okulda Peygamber Efendimizin karikatürlerini göstermesi ve bunun akabinde Çeçen kökenli Rus vatandaşı bir genç tarafından üzülerek belirtiyorum, sadece öldürülme değil biraz olayın şiddetini biraz anlamak aısından söylüyorum, başı kesilerek öldürüldü. Bunu da asla tasvip etmiyoruz. Bu Fransa’da tabii ki bir şok etkisi yarattı. Zaten var olan İslamofobik gelişmelere bu da eklendikten sonra toplumun merkezinde toplumun aşırı olmayan kesimi ve siyasetin aşırı olmayan kesiminin de İslamofobik söylemler desteğini almış bulunmakta. Dolayısıyla bu Avrupa’da bir ülke de olan genişme diğerlerine de anında yansıyor. Fransa İçişleri Bakanının da bir açıklaması oldu. ‘Bu tür gelişmelere cevap vermemiz, cami derneklerine baskılar yaptık dedi.’ Suçu günahı olmayan ‘cami derneklerine baskınlar yaptık, bunu bilincindeyiz ve burada bir mesaj vermek istedik’ ifade etmek istiyorum dedi.’ Bu çok yanlış bir tutum. Şimdi yanlış aksiyona yanlış bir de reaksiyon göstermek çok yanlış. Fransa hükümetinin ve siyasetçilerin, Avrupa’daki hükümetlerin ve siyasetçilerin gerimi düşürücü adımlar atması gerekiyor. Fransa Cumhurbaşkanı Makro’nun açıklaması, resmi binalara Peygamber Efendimizin karikatürlerini nispet eder gibi yansıtması, bir hükümet yöneticisine, bir devlet başkanına yakışmayan söylemler ve yakışmayan eylemlerdir.”

Hükümetlerin, siyasi partilerin, kanaat önderlerin toplumu kışkırtıcı değil, yatıştırıcı adımlar atması gerektiğine dikkat çeken Bilgi, “Bu çok çok önemlidir. Bir de aslında sorunun sonucunu değil de, sorunun kökenini veya neden bu şekilde gelişmeler oluyor, buna bakmak gerekiyor. Diyalog yoluyla bakmak gerekiyor. Yani gerilimi tırmandırmak değil, sorun nereden kaynaklanıyor, bu kaynağa bulup ve bu kaynak üzerinde istişare yoluyla, diyalog yoluyla bu görüşmeler yapılması gerekiyor. Ancak şunu da ifade etmekte fayda var: bu görüşmeler maalesef ismi Müslüman ismi olan, ama Müslümanlıkla alakası olmayan kişi, kuruluşlar ve kurumlarla yapılıyor. Ancak ismi Müslüman olup, hem fiiliyatta da gerçekten Müslümanlığı yaşayan kişi ve kuruluşlarla görüşülmüyor, en büyük sıkıntı aslında bu.”

Karşılıklı anlayış ve diyalogla baskıların kalkacağına inandıklarını ifade eden Bilgi konuşmasını şöyle tamamladı: “Üzerimize ciddi anlamda bir baskı var. Bu baskının, karşılıklı anlayış ve diyalogla kalkacağını düşünüyorum. Bu baskının oluşmasının başlıca sebeplerinden bir tanesi ırkçı söylemler. Eskiden ırçı partiler, ırkı siyasetçiler, ırkçı kanaat önderlerinin kullandığı söylerleri artık oy kaygısıyla merkez partiler tarafından da üstlenilmesi ile birlikte bu baskının daha da arttığı görüyoruz.

Üzülerek şunu da ifade etmek ve eklemek istiyorum gerçekten, İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudilere yapılan baskı ne ise, gerçekten üzülerek ifade ediyorum: şu an Müslümanların üzerinde olan baskı ona yakın bir baskı. Yaklaşık 2 yıl önce Alman yaptığı döneme Avrupa’da faşist bir döneme yaklaşıldığını söylüyordum, siyasetçiler ve medya tarafından topa tutulmuştum. Şimdi de faşist döneme girdiğinizi üzülerek ifade etmek durumundayım. Ancak bunun reçetesi de var. İfade ettiğim gibi buradaki yetkililer ismi Müslüman ismi taşıyan kişilerle Müslümanlıkla alakası olmayan kişilerle değil, gerçek muhattaplarla konuşmaları her iki taraf açısından faydalı olacaktır. Ve çözüme yaklaşmamıza da katkı sağlayacaktır.”

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu