Almanya’nın Hanau kentinde 19 Şubat 2020 tarihinde meydana gelen ırkçı terör saldırısında hayatını kaybedenler için Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Köln Merkez Camii’nde anma programı düzenlendi.
Anma programına terör saldırısında hayatlarını kaybeden Gökhan Gültekin’in ağabeyi Çetin Gültekin ile Hamza Kurtoviç’in babası Armin Kurtoviç katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan anma programının açılış konuşmasını DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen yaptı. Türkmen, “Bugün Köln’deki bu caminin binasında 9 genci anmak için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bu 9 genç iki yıl önce cani bir şekilde elimizden alındılar. Çeşitli olayların ve çevrelerin kışkırttığı, Müslümanları yabancı, yabancıları ise tehlike olarak nitelendiren bir aşırılıkçı, buna karşı harekete geçmeye karar verdik” dedi.
Türkmen, şöyle devam etti:
Rüyaları olan dokuz kişi. Hedefler olan dokuz kişi. Onları sevenler ve onların da sevdikleri vardı. Aileleri ve arkadaşları vardı. Belki kendileri de bir aile kurma, kendi çocuklarını büyütmek hayalleri içerisindeydi. Bütün bu hayaller bir anda gömülmüş oldu. Onlarla birlikte, bu hayaller artık sonsuza dek sadece hayal olmaya mahkum oldu. Ailelerinin ve sevdiklerinin hayalleri de onlarla birlikte söndü. Paylaşılan hayaller toprağa gömüldü. Hatıralar ve anılar bir acı haline dönüştü. Ateş düştüğü yeri yakar diyoruz ya. Bu söz, acının başta aile bireyleri ve yakın akrabalar için en yüksek olduğunu ifade etmektedir. Ne kadar empati gösterirsek gösterelim, ne kadar acı duysak da ailelerin acısı devam ediyor.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisinde, bir Müslümanın evladının ölümüne katlanmak zorunda olması halinde, bunun ona cenneti açabileceğini bildirmektedir. Bu nedenle duygularımız yine ölenlerin yakınları, dostları ve komşularıyla birliktedir. Hatıralar, anılar, acıyı, ıstırabı geri getirse de, hatırlanmak ve anılmak aynı zamanda vefat eden bu insanlar için bir takdiri, bir onurdur. Onlar dualarımızda, anılarımızda ve hatıralarımızda yaşıyorlar.
Hanau‘daki terör saldırısı bir sarsıntıya sebep olmuştur ve toplumda çok geniş bir şekilde tartışılması gerekmektedir. Irkçılık, İslamofobi ve Müslüman düşmanlığı hakkında açıkça konuşmalıyız. Failin ırkçı bir şekilde hareket ettiğini önemsizleştirmemeliyiz. Bu ırkçılığın özellikle İslam karşıtı ve Müslüman karşıtı olduğunu önemsizleştirmemeliyiz. Failin eylemlerini ve düşüncelerini İslamofobi şekillendirmiştir. Kime yönelik olursa olsun veya kimden gelirse gelsin şiddete karşı sıfır tolerans göstermeliyiz. Barış ve karşılıklı kabul için birlikte durmalıyız. Bütün bu noktalar çok önemlidir ve çeşitli platformlarda ve seviyelerde tartışılması gerekmektedir.
Ancak tüm bu toplumsal, siyasi ve sosyal tartışmalarda – fail veya failler hakkında yapılan tüm analiz ve tartışmalarda – mağdurları ve kurbanları da unutmamalıyız. Mağdurlar ve kurbanlar sadece o gün öldürülen dokuz Hanau’lu değildir. Onların aile fertleri ve akrabaları da mağdurdur ve onlar da ilgimizi, empatimizi hak etmektedir. Onlara kulak vermemizi ve onlara destek olmamaız hak etmektedir. Ve sadece onların seslerini duymakla kalmayıp, daha da ileriye taşımamız gerekmektedir. Yaşananlar unutulmasın ve çekilen ıstıraplar boşa gitmesin diye. Bu yüzden bugün burada iki aile bireylerini dinlemek ve desteklemek için toplanmış bulunmaktayız. Acılarının hiç dinmediği ve hala inanılmaz büyük olduğu bir zamanda sevdiklerine yapılan tarifsiz saldırıdan iki yıl sonra bugün hala bizimle birlikte oldukları için Sayın Kurtovic ve Sayın Gültekin‘e özellikle teşekkür etmek istiyorum. Gelin onları birlikte dinleyelim. Ve onlarla birlikte dua edelim. Allah öldürülen gençlerimize rahmet eylesin. Saldırıda yaralananlara ve tüm ailelerine güç, sabır ve kolaylıklar versin. Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim. Dualarımız gerek Almanya‘da gerekse tüm dünyada ırkçılığa ve teröre kurban giden herkesledir.”
Terör saldırısında hayatlarını kaybeden Gökhan Gültekin’in ağabeyi Çetin Gültekin, “Kardeşim Gökhan’ı kaybettik. Ne yapsak geri gelmesi mümkün değil. Bu acı olayların olmamasını istemiyoruz. Başka anne ve babaların acı çekmesini, evlatlarını defnetmelerini istemiyoruz. Verilen sözlerin tutulmasını talep ediyoruz ve bekliyoruz. Kardeşim ırçı törer saldırısına kurban gitti. Bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağım. Olayın aydınlatılması konusunda Başbakan Olaf Scholz ve yeni hükümetten ümitliyiz” dedi.
Baba Armin Kurtoviç de oğlu Hamza’yı kaybetmenin acısının hala tazeleğini koruduğuna vurgu yaptı. Geçen süreçte yaşadığı olumsuzluktan bahseden Kurtoviç, yetkililerin alakasızlığı ve tutumu acılarını katbekat artırdığını söyledi. Kurtoviç konuşmasını, olayın aydınlatılması için yetkililere seslenen sözlerle tamamladı.
Anma programı ırkçı terör saldırısında hayatını kaybedenler için yapılan dua ile sona erdi.
