Emine Erdoğan: “İçine doğduğumuz ailenin koşulları, hayata karşı duruşumuzu şekillendirir”
Emine Erdoğan, 3. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi kapsamında düzenlenen gala yemeğinde yaptığı konuşmada, “Aile, hayata ilk adım attığımız yerdir. İlk eğitim yuvamızdır. Hayata dair anlam dünyamızı inşa ettiğimiz, insan ilişkilerini öğrendiğimiz okuldur. Doğru ve yanlışa dair standartlarımız, aile içinde oluşur. İçine doğduğumuz ailenin koşulları, hayata karşı olan duruşumuzu şekillendirir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 3. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi kapsamında düzenlenen gala yemeğine katıldı. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından İstanbul Adile Sultan Kasrı’nda düzenlenen yemekte; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu da hazır bulundu. Yabancı ülkelerden gelen konukların da iştirak ettiği yemekte, Emine Erdoğan konuşma yaptı.
Bir marka hâline gelen Kadın ve Adalet Zirvesi’nin bu yılki temasının “ailenin güçlendirilmesi” olarak belirlenmesinin önemli olduğunu belirten Emine Erdoğan, zirvenin; tüm dünyada kadın hakları gibi kökleşmiş bir soruna dair önemli bir açılım olduğunu söyledi.
“AİLE, HAYATA İLK ADIM ATTIĞIMIZ YER, İLK EĞİTİM YUVAMIZDIR”
Modern dünyada aile kurumunun aldığı yaralara işaret eden Emine Erdoğan, “Aile, hayata ilk adım attığımız yerdir. İlk eğitim yuvamızdır. Hayata dair anlam dünyamızı inşa ettiğimiz, insan ilişkilerini öğrendiğimiz okuldur. Doğru ve yanlışa dair standartlarımız, aile içinde oluşur. İçine doğduğumuz ailenin koşulları, hayata karşı olan duruşumuzu şekillendirir” diye konuştu.
Bugün değiştirilmek istenen bazı sosyolojik gerçekler varsa, işe aileden başlanması gerektiğini ifade eden Emine Erdoğan, kadına şiddetten, kadının insan haklarına tam anlamıyla erişmesine kadar birçok konunun çözümünün, ailenin güçlendirilmesinde olduğunu dile getirdi.
Emine Erdoğan, şunları söyledi: “Eskiler bir gence ‘derdin bol olsun’ diye dua ederdi. Çünkü yaşam, çetin bir tabiata sahiptir. İnişleri çıkışları ani ve sarptır. Derdi çok olanın, sorun çözme kabiliyeti, dayanma ve mücadele gücü yüksek olur. Bu, çocuklarımız sıkıntı içinde büyüsünler demek değildir. Çocukları hayata daha katılımcı, sorumluluk alan, toplumsal meseleler hakkında düşünen bireyler olarak yetiştirmek hem aileyi, hem de toplumu daha güçlü kılacaktır. Çocukları aile takımının oyuncusu haline getirmeliyiz. Karar alma süreçlerinde söz sahibi yapmalıyız. Bilinçli ve özverili bireyler olarak yetişmelerini sağlamalıyız.”
“SILA HASRETİ DÜNYANIN TÜM COĞRAFYALARINDA AYNIDIR”
Konuşmasında, yaygın küresel sorunların başında gelen mültecilik konusuna da değinen Emine Erdoğan, vatanlarını kaybeden mazlumların, aile birliklerinin de bozulmasıyla anavatanlarını iki kere kaybettiklerini söyledi.
“Sıla hasreti dünyanın tüm coğrafyalarında aynıdır. Anne kokusu Suriye’de de İsviçre’de de anne kokusudur. Bir aileyi yakıp kavuran bir acı varsa, bu dünyanın her yerinde aynı şekilde hissedilir” diyen Emine Erdoğan, ailenin; hangi dinden, hangi kültürden olunursa olsun, insanın gelişip büyüdüğü ve varlığını sürdürdüğü bir habitat olduğunu dile getirdi.
Bu habitatın bozulmasının ve insan eliyle, savaşla çatışmayla tahrip edilmesinin, dünyanın ruhunu da çürüttüğünü vurgulayan Emine Erdoğan, “Bir coğrafyada gözyaşı dökülürken, başka coğrafyalarda gülümsemek yarım kalıyor” ifadelerini kullandı.
Düzenlenen zirveye işaret ederek, böylesi buluşmaların, bu köklü sorunlara çözüm üretme mekanizmaları olduğunu söyleyen Emine Erdoğan, Kadın ve Adalet Zirvesi’nin de insanlığın yaralarına pansuman olacağına inandığını ifade etti. Emine Erdoğan konuşmasını, zirveye katkı verenlere teşekkür ederek ve zirveyi düzenleyen KADEM ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı gayretlerinden dolayı tebrik ederek tamamladı.
