Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS Zirvesi’nde Güney Afrikalı ve Türk iş adamları ile buluştu
“Afrika’nın hakiki dostu, kader ortağı olmak istiyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin önde gelen iş adamlarıyla buluşmasında yaptığı konuşmada, “Afrika’nın ihtiyacı, yeni mürebbiyeler, kıtanın kaynaklarını farklı yollarla gasp etmeye çalışan yeni sömürge heveslileri değildir. Afrikalı kardeşlerimizin yıllardır özlemini çektiği şey tarihlerine, kültürlerine, geleneklerine, dillerine saygı duyan gerçek dostlardır. Türkiye olarak Afrika’nın hakiki dostu, kader ortağı olmak istiyoruz. Hedefimiz birlikte kazanmak, birlikte başarmaktır” dedi.
10.BRICS (Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin-Güney Afrika) Zirvesi dolayısıyla Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Johannesburg şehrinde temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Afrikalı ve Türk iş adamları ile akşam yemeğinde buluştu. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ile Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Güney Afrika Temsilciliği tarafından Hyatt Regency Oteli’nde düzenlenen yemekte Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
Toplantının, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesine katkı sağlaması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS Zirvesi’ne kendisini İslam İşbirliği Teşkilatı’nın dönem başkanı olarak davet ettiği için Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’ya da teşekkürlerini iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ziyaretiyle birlikte Güney Afrika Cumhuriyeti’ne üçüncü kez geldiğini ve her seyahatinde ülkenin gücüne güç katarak ekonomik kalkınmasını ilerlettiğini gördüğünü belirtti.
“GÜNEY AFRİKA, TÜM AFRİKA KITASININ ÇEKİM MERKEZİ HÂLİNE GELDİ”
Konuşmasının başında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Apartheid döneminde maruz kaldıkları onca sıkıntıya, zulme ve ayrımcılığa rağmen bugün Güney Afrika sadece bölgesinin değil, tüm Afrika kıtasının çekim merkezi hâline gelmiştir. Güney Afrikalı kardeşlerimizin, 1994’den beri, ırkçı rejimin kalıntıları üzerinde büyük bir emekle, fedakârlıkla inşa ettikleri ‘Gökkuşağı Ülkesi’ her türlü takdirin üstündedir” dedi.
“GÜNEY AFRİKA’NIN MADİBA’NIN ÇİZDİĞİ İLKELER DOĞRULTUSUNDA İLERLEYECEĞİNE İNANIYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güney Afrika’nın kıtaya ve dünyaya örnek olan bu başarısında, şüphesiz en büyük pay, beş yıl önce vefat eden Nelson Mandela’ya, tüm Afrika’nın Madiba’sına aittir” diye ekledi.
Mandela’nın; bir asra yaklaşan ömrünün tamamını Güney Afrika’nın huzuru, barışı, özgürlüğü ve istikbali için harcadığına ve onun büyük bir direniş önderi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şunları ekledi: “Madiba gibi gönlü geniş, vizyon sahibi, öç almak yerine bağışlamayı tercih eden, barış içinde yaşamanın mücadelesini veren devlet ve siyaset adamlarının geride bıraktığı boşluk kolay doldurulamaz. Filistin Davasının yılmaz savunucusu, Özgür Güney Afrika’nın kurucu lideri ve ilk Cumhurbaşkanı Nelson Mandela’yı bir kez daha saygıyla anıyorum. Çeyrek asırdır olduğu gibi gelecekte de Güney Afrika’nın Madiba’nın çizdiği ilkeler ve idealler doğrultusunda ilerleyeceğine inanıyorum.”
“TÜRKİYE, 16 SENEDE TARİHÎ REFORMLARA, ÖNEMLİ BAŞARILARA İMZA ATTI”
Bir ülkenin kalkınmasında, ekonomik hedeflerini gerçekleştirmesinde güçlü siyasi irade kadar iş dünyasının tavrının da belirleyici olacağına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İş adamlarının destek vermediği ve öncülük etmediği bir kalkınma hamlesinin başarılı olma şansı yoktur. Siyaset ile iş dünyasının el ele verdiği, hedef ve gaye birliği yaptığı durumlarda ise başarı muhakkaktır. Türkiye’nin, son 16 yılda elde ettiği ekonomik başarıda siyasetçilerle beraber çalışan, risk alan, mücadele eden iş adamlarının payı büyüktür. Türkiye olarak, kamusuyla, özel sektörüyle el ele vererek, 16 senede gerçekten tarihî reformlara, önemli başarılara imza attık” diye ekledi.
“TARİHİMİZİN EN BÜYÜK EKONOMİK SIÇRAMASINI GERÇEKLEŞTİRDİK”
2002 yılında göreve geldiklerinde ekonomisi çökme noktasına gelmiş, özel sektörü bunalım içinde bir ülke devraldıklarını, kişi başına millî gelirin 3 bin 500 dolar, ihracatın ise sadece 36 milyar dolar olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İş adamlarımız, bırakın birkaç yıllık planlar yapmayı, birkaç ay sonra nasıl bir tabloyla karışılacaklarını kestiremiyorlardı” diye konuştu.
“Böyle bir ekonomik tablodan ülkemizi kurtarmakla kalmadık, tarihimizin en büyük ekonomik sıçramasını gerçekleştirdik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi yılda ortalama yüzde 5,7 büyüyen bir ülke hâline getirdiklerini, ülkeyi dünya ekonomi sıralamasında, satın alma paritesine göre 18’incilikten 13’üncülüğe yükselttiklerini, millî geliri 236 milyar dolardan 851 milyar dolara, yıllık ihracatı 36 milyar dolardan 162 milyar dolara taşıdıklarını hatırlattı.
2002-2016 arasında Türkiye ekonomisine toplam 180 milyar dolar doğrudan yatırım girişi olduğunu, sadece geçen yıl yaklaşık 11 milyar dolar doğrudan uluslararası yatırım çektiklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çevremizdeki tüm istikrasızlıklara, çatışmalara, sıkıntılara, yaşadığımız kanlı darbe teşebbüsüne rağmen ülkemiz, 2017 yılında yüzde 7,4 büyüdü. Bu oranla G-20 üyeleri arasında ilk, OECD üyeleri arasında ise ikinci sırada yer aldık. 2018 yılı ilk çeyreğinde yine yüzde 7,4’lük büyümeyi yakaladık. Altyapı alanında 2003 yılında dünyada 39’uncu sıradayken, bugün 9’uncu sıraya yükseldik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu an dünyadaki on önemli dev altyapı projesinden altısının Türkiye’de olduğuna dikkat çekerek konuşmasında yakın dönemde Türkiye’de hizmete alınan büyük altyapı projelerinden örnekler verdi. Tüm bu yatırımları, devletin öncülüğünde, özel sektörün katkı ve desteğiyle yaptıklarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel sektör merkezli ekonomik modeli önümüzdeki süreçte de devam ettireceklerini, yurt içi ve yurt dışındaki yatırımlarda firmaların yanında olmayı sürdüreceklerini belirtti.
“SÜREKLİ DAHA İYİYE, DAHA GÜZELE ULAŞMANIN MÜCADELESİNİ VERDİK”
Mandela’nın, ‘Büyük bir tepeyi aştığında insanın bulacağı şey, daha aşılacak çok tepelerin olduğudur’ sözüne atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye olarak son 16 yılda ekonomiden ticarete, sanayiden altyapıya, demokrasiden siyasi istikrara kadar her alanda bir zamanlar aşılmaz gibi görünen pek çok tepeyi, engeli aştık. Ancak aştığımız her tepenin sonunda, bizi daha zorlu, daha büyük hedeflerin beklediğini gördük. Tarihimizin en büyük başarılarını elde etmemize rağmen, bulunduğumuz konumla asla yetinmedik. Sürekli daha iyiye, daha güzele, daha yükseğe ulaşmanın mücadelesini verdik. Genelde Afrika kıtası, özelde Güney Afrika Cumhuriyet ile ilişkilerimize de aynı anlayışla yaklaşıyoruz. Ülkemiz ile Güney Afrika’nın ikili ilişkilerinde son 16 yılda kat ettiği mesafe gerçekten takdire şayandır.”
İki ülke arasındaki ikili ticaret hacminin 2,2 milyar dolar olmasını kabullenmesinin mümkün olmadığını dile getirerek bu hacmin ilk planda 10 milyar dolara çıkarılması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki üretim ve yatırım ortaklıklarından verdiği örneklerin değerli, alınan mesafenin önemli olduğunu belirtti ve “Ancak 1,5 asırlık köklü bir tarihi geçmişe sahip ülkelerimizin ticari ilişkilerde ulaştığı bu seviye bizler için asla yeterli değildir” diye ekledi.
“BİZİM GÖREVİMİZ YATIRIMCILARIN ÖNLERİNİ AÇMAKTIR”
Konuşmasının devamında, “Türkiye ve Güney Afrika gibi bölgelerinin çekim merkezi olan, ekonomik yapı itibariyle birbirlerini tamamlayan ülkelerin önünde çok daha büyük bir potansiyel var” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret savaşlarının artığı, BRICS gibi statüko dışı iş birliği platformlarının güç kazandığı, yeni bölgesel güçlerin ortaya çıktığı bir dönemde, Türkiye ile Güney Afrika’nın bu sürecin dışında kalması düşünülemez. Sahraaltı Afrika’da iki ülkenin enerjiden inşaata, ulaşımdan dayanıklı tüketim malzemelerine kadar çok ciddi iş birliği imkânları olduğu açıkça ortadadır. Şüphesiz bu potansiyelden layıkıyla istifade edilmesinde öncelikle sorumluluk bizlere, devlet adamlarına düşüyor. Bizim görevimiz, sizler gibi yatırımcıların önlerini açmaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ile Güney Afrika’nın ekonomik ve ticari hedeflerine ulaşmasının sadece devlet adamlarının gayretleriyle mümkün olamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz iş adamlarının da inisiyatif alması, imkânları zorlaması, farklı vesilelerle bir araya gelerek yeni iş birliği zeminleri araması gerekiyor. Biz iş adamlarımıza güveniyoruz. Sizlerin her türlü zorluğu aşarak ekonomik kalkınma yolunda ülkelerimize öncülük edeceğinize inanıyoruz. Güney Afrikalı dostlarımızın da aynı hissiyata sahip olduklarını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“HEPİMİZİN, AFRİKA İNSANININ KANAATKÂRLIĞINDAN ALACAĞI DERS VAR”
Afrika’nın binlerce yıllık birikime, tecrübeye ve zamanı aşan hikmete sahip büyük bir öğretmen olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hepimizin, Afrika’nın hoşgörüsünden, yüce gönüllülüğünden, farklılıkları bünyesinde başarıyla yaşatma tecrübesinden öğrenecek pek çok şeyi var. İnsanlığın, bu kıtanın acılarının üzerine bir perde çekerek geleceğe odaklanma hasletinden öğreneceği çok şey var. Hepimizin, Afrika insanının kanaatkârlığından alacağı birçok ders var. Dünya meselelerinin çözümünde, Güney Afrika gibi, kıtanın ekonomik, diplomatik ve siyasi lokomotifi olan ülkelerin katkısına, kılavuzluğuna ciddi ihtiyaç bulunuyor. Kıtanın bu zenginliğinin, asırlara sari bu birikiminin uluslararası alanda da hak ettiği ilgiyi görmesini istiyorum. Türkiye olarak, kıta ile ilişkilerimizi ilerletirken Afrikalı kardeşlerimizin birikimlerinden de istifade etmeye gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“ELDE ETTİĞİMİZ HER ÖZGÜRLÜĞÜN GERİSİNDE BÜYÜK BİR DİRENİŞ VE ÖZVERİ VAR”
Türkiye’nin, Afrika ülkeleriyle farklılıklarından ziyade ortak noktalarının çok daha fazla olduğuna inandığını belirterek “Afrika ülkeleri bizim gibi özgürlüklerini belli güçlerin lütfuyla değil, bedelini kanla, canla ödeyerek dişleri ve tırnaklarıyla kazanmışlardır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrikalıların bugünlere Nkrumah, Lumumba, Kenyatta, Biko, Mandela gibi direniş önderlerinin cesaretleri, fedakârlıkları ve kimi zaman ölümü göze alan kararlı tutumlarıyla geldiğini söyledi.
Kıtanın her köşesinde olduğu gibi, Güney Afrika’da da insanların kendi topraklarından çıkan kaynaklara, altına, elmasa, petrole sahip olabilmek için çok çetin mücadeleler verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Her başarımızın, her zaferimizin, elde ettiğimiz her özgürlüğün gerisinde büyük bir direniş, büyük bir mücadele ve özveri vardır. Ne siz, ne de biz bedeli insan hayatıyla ödenmiş bu kazanımlarımızdan asla taviz veremeyiz. Belli ülkelerin üretici konumda olduğu, diğerlerinin sadece tükettiği bir uluslararası ekonomik düzeni asla kabul edemeyiz.
“HEDEFİMİZ BİRLİKTE KAZANMAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afrika’nın ihtiyacı, yeni mürebbiyeler, kıtanın kaynaklarını farklı yollarla gasp etmeye çalışan yeni sömürge heveslileri değildir. Afrikalı kardeşlerimizin yıllardır özlemini çektiği şey tarihlerine, kültürlerine, geleneklerine, dillerine saygı duyan gerçek dostlardır. Türkiye olarak Afrika’nın hakiki dostu, kader ortağı olmak istiyoruz. Kıta ile ilişkilerimizin harcı samimiyettir, hasbiliktir, kardeşliktir. Hedefimiz birlikte kazanmak, birlikte başarmaktır” dedi.
Güney Afrikalı iş adamlarından Türkiye’ye güvenmelerini, Türkiye’nin mümbit yatırım ortamına inanmalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine Türk iş adamlarıyla irtibatlarını her alanda daha da güçlendirmeleri önerisinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının çok daha geniş, çok daha zengin katılımlı olanını İstanbul’da gerçekleştirmeyi arzu ettiğini sözlerine ekledi.
Konuşmasının sonunda Güney Afrikalı iş adamlarına katılımlarından dolayı şükranlarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini, toplantıyı düzenleyen DEİK ve MÜSİAD Güney Afrika Temsilciliği yetkililerine çalışmalarında başarılar dileyerek tamamladı.