Haberler

Hollandalı tarihçi, Yunanistan’da Osmanlı eserlerinin yıkılmasını engelledi

Yazdığı mektup ve makalelerle Avrupa’nın dikkatini Yunanistan’daki Osmanlı eserlerinin kötü durumlarına çeken Prof. Kiel, birçok eserin yıkılmasını engelledi

Yunanistan’daki Osmanlı eserlerinin kötü durumunu yazdığı mektuplarla ve makalelerle Avrupa’nın gündemine taşıyan Hollandalı Prof. Dr. Machiel Kiel, yıkılmak üzere olan birçok eserin restore edilmesini sağladı.

Yunanistan’ın güneyinde 400 yıl, kuzeyinde 500 yıldan uzun süre hüküm süren Osmanlı Devleti, bölgeyi 1912’de kaybettiğinde ardında zengin bir tarihi eser mirası bıraktı.

Geçen hafta İzmir’de düzenlenen, Rodos ve İstanköy Türklerinin karşılaştığı sorunlara odaklanan, Uluslararası Rodos ve İstanköy Türk Vakıfları Sempozyumu 2019’a katılan Prof. Dr. Kiel, 1980’lerde Yunanistan’da 2 tür entelektüel bulunduğunu belirtti.

Hollanda Utrecht Üniversitesinden emekli olan Kiel, bu entelektüel gruplardan birinin Osmanlı mirasına olumlu bakarken, diğerinin negatif baktığını ve ikinci grubun daha kalabalık ve güçlü bir grup olduğunu aktardı.

Osmanlı’dan sonra “camiler yıkılsın” düşüncesi ortaya çıktı

Osmanlı Devleti Oniki Ada’yı kaybettikten sonra buralarda yaşayan Türklerin çoğunun Anadolu’ya göç ettiğini hatırlatan Kiel, bu dönemde Yunanların, “Artık bir amaca hizmet etmeyen camilerin yıkılması gerektiği” düşüncesine kapıldığını söyledi.

Halen yaklaşık 6 bin Türk-Müslümana ev sahipliği yapan Oniki Ada’nın en büyüğü Rodos’ta yaşayan Müslümanların buradaki 16. yüzyıldan kalma Süleymani Cami’nin yıkılacağı endişesi taşıdıklarını dile getiren Kiel, “Kanuni Sultan Süleyman’ın inşa ettirdiği camiye bir şey olmasından korkuyorlardı.” ifadelerini kullandı.

Caminin minarelerinden birinin 1988’de çökme eşiğine gelmesiyle yoldan geçenler için tehlike oluşturmaya başladığını anımsatan Kiel, restore edilmesi gereken camiye karşı çıkan bazı Yunanların ise minareyi bahane ederek eseri tamamen yıkmayı savunduklarına işaret etti.

Kiel, “Caminin restore edilmesi lehine iki mektup yazdım. Biri ada yönetimine, diğeri de tarihi eserler idaresine.” dedi.

Avrupa’daki seçkin uzmanların da imzaladığı mektubun Yunancaya çevrilerek, Atina yönetimine gönderildiğini ifade eden Kiel, “Mektuplar bomba etkisi gösterdi.” ifadesini kullandı.

“Yunan yetkililer, Avrupa’nın kendilerini gözetlediğini düşününce restorasyonlar başladı”

Mektupların, Yunan yetkililerin Avrupa’nın kendilerini gözetlediğini düşünmesini sağladığını belirten Kiel, “Mektuplar, Osmanlı eserlerinin korunmasını isteyen küçük grubun güçlenmesini sağladı, artık o tarihten sonra restorasyonlara başladılar.” ifadesini kullandı.

Yunanistan’ın halen 150 bin kişilik Müslüman-Türk azınlığın yaşadığı Batı Trakya bölgesine bağlı Gümülcine kentinde bulunan ve 1300’lerde inşa edilen bir Osmanlı eseri de benzer bir kaderle karşılaştı.

Erken dönem Osmanlı mimarisinin Balkanlar’da günümüze kalan az sayıda örneğinden biri olan Gazi Evrenos Bey İmareti, yüzyıllar boyu yoksullar için aşevi ve insanların birkaç gün konaklayabileceği bir yer olarak hizmet etmişti.

Profesör Kiel, Yunanistan’ın Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bölgeyi ilhak etmesinin ardından, imarete yetkililer tarafından el konulduğunu söyledi.

İmaretin duvarı yıkılarak elektrik santraline dönüştürüldü

Binanın içindeki odaları ayıran iki duvarın yıkılarak bir elektrik santraline çevrildiğine belirten Kiel, geçen zamanda bakım yapılmayan binanın iyice kirlendiğini aktardı.

Modern bir elektrik santrali isteyenlerin, “Bu kirli harabeyi geride bırakmamız gerek” ifadeleriyle, binanın yıkıma mahkum olduğunu telkin etmeye çalıştıklarını kaydeden Kiel, imareti yıkma girişimi başlamadan hemen önce 1971’de, eserin restorasyonunu teşvik eden uzun bir makale yazdı.

Kiel, daha önce Yunanistan’ın kuzeyindeki tarihi eserlerden sorumlu kurumun başkanlığını yapmış olan Charalambos Bakirtzis’in uluslararası bir konferansta, Gazi Evrenos Bey İmaretini bilfiil makalesinin kurtardığını söylediğini dile getirdi.

“Barbar, kültür yok eden kişidir”

Osmanlı eserlerini kurtarma konusundaki motivasyonunun son derece basit olduğunu belirten Kiel, “Niçin tüm dünyaya ait, insanlık tarihi mirasının bir parçası olan güzel şeyler yok edilsin?” ifadesini kullandı.

1960’larda Yunanistan’daki Osmanlı eserlerini ziyaret ederken, birçok kişinin kendisine, bu binaların “barbarlar” tarafından geride bırakıldığını ve artık ihtiyaç kalmadığını söylediğini aktaran Kiel, “O zaman, bir barbar nedir diye düşündüm? Barbar bir kültürü yok eden kişidir.” yorumunu yaptı.

Kiel, Yunanistan’ın en büyük ikinci kenti olan Selanik’te bir zamanlar yaklaşık 45 cami olduğunu ancak bunlardan geriye çok azının kaldığını ve durumun Larissa şehrinde de aynı olduğunu sözlerine ekledi.

Osmanlı-Türk dili, edebiyatı ve sanat tarihi eğitimi alan, Balkanlar’daki Osmanlı mimarisini inceleyen 81 yaşındaki Prof. Dr. Machiel Kiel, 17 kitap ve Türkiye’de yayımlanan en büyük ve en kapsamlı ansiklopedilerden biri olan Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi için 100’den fazla makale kaleme aldı.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu