Sosyal medyaya ilişkin ‘yanlış bilgiler, halkı infiale sürüklüyor’ uyarısı
Anadolu Üniversitesi (AÜ) Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Bilim Kurulu, sosyal medya platformlarının, kötü niyetli kimseler tarafından yürütülen algı operasyonlarına ve toplum düzenini bozacak sosyal medya teröristlerine sıkça araç olduğunu, bunun bir örneğinin Elazığ’daki depremde yaşandığını bildirdi.
AÜ SODİGEM’den yapılan açıklamaya göre, Elazığ’daki deprem sonrasında, sosyal medyada algı yönetimi ve teyit konuları yeniden gündeme geldi.
Sosyal medya platformlarının, kötü niyetli kimseler tarafından yürütülen algı operasyonlarına ve toplum düzenini bozacak sosyal medya teröristlerine sıkça araç olduğu vurgulanarak, “Acil durumlar esnasında sosyal ağlar üzerinden yayılan yanlış bilgiler, halkı infiale sürüklemektedir. Bunun bir örneği, merkez üssü Elazığ’ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğündeki depremde yaşanmıştır. Can ve mal kayıplarının yaşandığı bu deprem sırasında ve sonrasında, devletin otoritesini sarsmaya, milletin birlik ve beraberliğini zedelemeye yönelik sosyal medyada dolaşıma sokulan gerçek dışı paylaşımlarla algı operasyonları, SODİGEM Bilim Kurulu tarafından incelenmiştir.” ifadelerine yer verildi.
Yardım bekleyen insanlar mağdur ediliyor
Sosyal medyadaki bilgilere, doğruluğundan emin olmadan itibar edilmemesi gerektiği kaydedilerek, depremin ardından Twitter üzerinden yapılan sahte paylaşımların, binlerce yardımseveri yanlış yönlendirdiği aktarıldı.
Bu paylaşımların asılsız olduğunun tespit edildiği, ancak bu esnada zamanla yarışan arama kurtarma ekiplerinin meşgul, yardım bekleyen insanların da mağdur edildiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından, yaşanan trajediyi eğlenceye dönüştüren, kamu görevlilerinin işini yapmasını engelleyen, sahte ihbarda bulunan kişilerin kimliğini tespit etmek için çalışma başlatılmıştır. Sosyal medyada halkı infiale sürükleyecek yanlış bilgilerin paylaşılması ve yayılmasına neden olmak Türk Ceza Kanunu’na göre de suçtur.
